YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/10432
KARAR NO : 2014/9527
KARAR TARİHİ : 12.06.2014
MAHKEMESİ : Çay Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/02/2014
NUMARASI : 2012/343-2014/67
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar F.. D.., E.. D.., M.. D.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı S.. K.. yönetimindeki müvekkiline ait arasöz (itfaiye aracı) anayolda seyir halinde iken diğer davalıların murisi Y.. D.. yönetimindeki aracın tali yoldan aniden, kontrolsüz şekilde ana yola çıkması sonucu meydana gelen kazada, müvekkilinin aracının hasarlandığını, tespit raporuna göre araçta KDV hariç 8.730,00 TL. tutarında hasar meydana geldiğini kaza tutanağında karşı aracın sürücüsü müteveffa Yılmaz’ın olayda asli kusurlu, S.. K..’ın tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini belirterek şimdilik 8.730,00 TL.’nin kusurları oranında olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile (karşı aracın sürücüsü Y.. D.. mirasçılarının, murisin kusur oranına isabet eden kısımdan müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere)davalılardan tahsilini talep etmiş 09.02.2011 tarihli ıslah dilekçesinde 8.730,00 TL.’nin KDV si ile birlikte davalılardan tazminin istemiştir.
Davalılar Fatma, Emine, M.. D.. vekilleri, müvekkillerinin yasal süresi içinde mirası reddetmemiş olsalarda; terekenin borca batık olduğunun tespiti neticesinde mirasın hükmen reddinin söz konusu olduğunu davaya konu borcun sabit olması halinde terekenin borca batik hali geleceğini ve mirası reddedeceklerine ilişkin beyanlarının 24.11.2010 tarihli ilk celsede de ifade edildiğini, müvekillerinin borca batık olan mirası hükmen reddetmesi neticesinde tazminata hükmedilse bile borçtan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı S.. K.., olayda kusurunun olmadığını, diğer davalıların murisinin tali yoldan kontrolsüzce ana yola çıktığını, kazayı önlemek için sola kaçtığını, selektör yaptığını, olay anında farlarının yandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı S.. K.. hakkındaki davanın (kusuru olmadığından) reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kabulü ile 8.730,00 TL. tazminat ve 1.571,40 TL. KDV’sinin olay tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılar Emine, Fatma ve M.. D..’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar Emine, Fatma ve Muhammed B. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre bir kısım davalılar Emine, Fatma ve Muhammed B. vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nun 266. maddesi hükmüne göre “Mahkemece, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir.” zarar veren tarafı kusuru oranında meydana gelen gerçek zarardan sorumlu olur. Gerçek zararın konusunda uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerekir. Davacı taraf, idareye ait araçta meydana gelen hasarın tespiti için Sultandağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/21 Değişik İş sayılı dosyasında tespit yaptırmış; tespit bilirkişi raporunda KDV hariç 8.730,00 TL. hasar bedeli saptanmıştır. Tespit raporunun davalılara tebliği üzerine, davalı E.. D.. 21.09.2010 tarihli dilekçesi ile rapora itiraz etmiştir. Davacı vekili 8.730,00 TL. + KDV nin tahsili için işbu davayı açmıştır. Yargılama sırasında aracın onaramına ilişkin 10.264,92 TL. tutarında fatura ibraz edilmiştir. Davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan ve itiraz edilen tespit raporu davalı taraf için bağlayıcı olmaz. Mahkemece, hasar hususunda başkaca inceleme yapılmadan tespit raporunda belirlenen hasar miktarı yönünden dava kabul edilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, İTÜ veya Karayolları Genel Müdürlüğü fen heyetinden seçilerek (tespit raporunu hazırlayan bilirkişi dışında) konusunda uzman bilirkişi yada bilirkişi kurulundan, davaya konu trafik kazası nedeniyle davacı idareye ait araçta meydana gelen hasar bedelinin tespiti hususunda, tüm dosya kapsamı birlikte gözetilerek (faturalar, tespit raporu, davalı tarafın itirazları, davacının iddiaları v.s.) ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli tespit raporunun da irdelendiği bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; kaza tespit tutanağında, bir kısım davalıların murisi Y.. D..’in olayda asli, davacıya ait aracın sürücüsü diğer davalı S.. K..’ın tali kusurlu oldukları belirtilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde kaza tespit tutanağına dayanarak, davalı S.. K..’ın tali, diğer davalıların murisi Y.. D..’in asli (birinci derecede) kusurlu olduklarını belirterek 8.730,00 TL. hasar bedeli + KDV nin, kusurları oranında davalılardan tahsilini talep etmiştir. Davalı S.. K.. hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya sebebiyet vermek suçundan Sultandağı Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan hazırlık soruşturması sırasında trafikçi bilirkişi ve ATK’dan alınan raporlarda, davalı (şüpheli) S.. K..’ın olayda kusurunun bulunmadığı, müteveffa Y.. D..’in %100 kusurlu olduğunu belirtilmiş; ilgili savcılık tarafından bu nedenle Salih hakkında kavuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiş; müşteki F.. D..’in Akşehir Ağır Ceza Mahkemesine yaptığı itiraz da reddedilmiştir.
İşbu dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda yine muris Y.. D..’in olayda %100 kusurlu olduğu, davalı Salih’in kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. HMK’nın 26. maddesi gereğince “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka birşeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.”
Bu durumda mahkemece, davacının talebi ile bağlı kalınarak; konusunda uzman (hasar bedelinin tespiti hususunda seçilerek) bilirkişi ya da bilirkişi kurulundan davalı S.. K..’ın tali kusur oranının tespiti hususunda rapor alınarak belirlenecek tazminattan, davalı Salih’e izafe edilecek kusur oranında indirim yapılarak bakiye tazminattan diğer davalıların sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi davacının talebini aşarak, muris Y.. D.. mirasçıları olan davalıların tam kusura göre fazla tazminattan sorumlu tutulmaları da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Emine, Fatma, M.. D.. vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar Emine Fatma ve M.. D.. vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün bu davalılar yararına BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar E.. D.., F.. D.. ve M.. D..’e geri verilmesine 12.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.