Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/9969 E. 2014/8121 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9969
KARAR NO : 2014/8121
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

MAHKEMESİ : Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2013
NUMARASI : 2012/216-2013/105

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, tek taraflı kazada müvekkilinin yaralandığını, kazanın oluşumunda trafik işaretlemelerini yapmayan K.. M..nün kusurlu olduğunu, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini, maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, daimi sakatlık (iş göremezlik) olarak 10.000,00 TL., maddi tazminatın faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 16.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 61.469,00 TL artırdığını belirtmiştir.
Davalı vekiline usulüne uygun davetiye çıkarıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulü 61.469,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkillerinin (davalı kurumun yol bakım ve onarımdan sorumlu olduğu yolda) tek taraflı kaza sonucu yaralandığını, meydana gelen kazada idarenin kusuru bulunduğunu, belirterek dava açmıştır. Bu hale göre, davalı idarenin hizmet kusurunun varlığı söz konusu olup, olay idari karar ve eylemlerden doğan zararlar niteliğinde bulunduğundan, zararın ödetilmesi istekleri 11.2.1959 günlü ve 17/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 2.bendi hükmünce tam yargı davasının konusunu oluşturur. Bu davaların ise 2577 sayılı idari yargılama usulü kanunun 2.maddesi hükmünce idari yargı yerinde açılması gerekir.
Yargı yolu dava şartlarından olup, mahkemece davanın her safhasında res’en gözetilmesi gerekir. (HUMK.nun7/1 ve 428/2 mad.) O halde, mahkemece dava dilekçesinin yargı yolu (görev) bakımından reddi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına 22.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.