YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9901
KARAR NO : 2014/17160
KARAR TARİHİ : 27.11.2014
MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/904-2013/190
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve sürekli başkasının bakımına muhtaç olacak şekilde malul kaldığını ileri sürerek ıslah ile artırılan 115.616,27 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulü ile 86.712,00 TL’nin tasiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 44/1. maddesi (6098 sayılı TBK’nun 52/1) hükmüne göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim, tazminat miktarını hafifletebilir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacının gerçek zararının 318.198,60 TL olduğu, sigorta şirketinin teminat limitinin 150.000,00 TL olduğu, sigorta şirketince ödenen tedavi gideri miktarı düşüldüğünde davacının talep edebileceği tazminat miktarının 115.616,27 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, davacının ehliyetinin bulunmaması nedeni ile BK.’nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu limit miktarı olan 150.000,00 TL’den sigorta şirketinin ödediği tedavi gideri miktarı düşüldüğünde bakiye 115.616,27 TL üzerinden hakkaniyet indirimi yapılarak 86.712,00 TL’ye hükmedilmiştir. Davacı idaresindeki araç ile davalının sigortalısının sürücüsü olan aracın çarpışması sonucunda davacı yaralanmış, olayda davalı sigortalının sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda davacının ehliyetinin bulunmaması, zararın artmasına neden olan bir durum olmadığından bu yönde tazminat miktarından hakkaniyet indirimi yapılması doğru görülmemiştir. Kaldı ki, mahkemece uygulanan hakkaniyet indiriminin sigorta şirketinin sorumlu olduğu limit miktarı üzerinden değil de davacının belirlenen gerçek zarar miktarı olan 318.198,60 TL üzerinden indirilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.442,30 TL kalan harcın temyiz eden davalıdan alınmasına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.