Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/9889 E. 2014/15616 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9889
KARAR NO : 2014/15616
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2012
NUMARASI : 2012/399-2012/750

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.11.2014 Salı günü davalı R.. S.. A.Ş. vekili Av. Y.. D.. geldi. Diğer davalılar ve davacılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı R.. S.. A.Ş. vekili dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın davacıların desteği Mehmet A.. K.. idaresinde bulunan motosiklete çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL. maddi tazminatın davalılardan, davacı eş Elif için 30.000 TL. diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000 TL. manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili davacılar tarafından yapılan başvuru üzerine ödeme yapılarak ibraname alındığını belirterek davanın reddini savunmuş, diğer davalılar vekili davacılara ödeme yapıldığını, zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre davacının zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 2 yıl içinde dava açması gerektiği, ceza mahkemesi tarafından verilen kararın dava tarihinden önce kesinleştiği, davacının tazminat talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 109. maddesinde Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir eylemden kaynaklanması durumunda ceza kanununun öngördüğü ceza zamanaşımının (sürücü, işleten veya diğer sorumlular için fark gözetilmeksizin) uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Dava konusu olay 15.07.2005 tarihinde meydana gelmiş, dava ise 3.5.2012 tarihinde açılmıştır. Davalılar Ahmet ve E.. T.. vekili tarafından süresinden sonra verilen cevap dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürülmüştür. Dava konusu olay nedeniyle sürücüler hakkında Kahramanamaraş 1 Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/711 E. 2006/399 K. Sayılı kararı ile sanık A.. T.. hakkında 5237 sayılı TCK.nun 85/2. maddesi gereğince verilen mahkumiyet kararı temyiz edilmiş, Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onanmıştır. 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 109/2 maddesinde motorlu araç kazalarından doğan tazminat istemlerinin eylemin suç teşkil etmesi durumunda ceza zamanaşımının uygulanacağı öngörülmüştür. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı Türk Ceza kanununda 85 ve 66. maddelerine göre ceza zamanaşımı süresinin dolmadığı gözetilerek davanın esasına girilerek yargılama yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile ceza mahkemesi davasının sona erdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davalılar kazaya neden olan aracın işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup zarar görene karşı müteselsil sorumlulukları vardır.
Zamanaşımı def’i müteselsil borçlulardan biri tarafından ileri sürülmesi halinde yalnız ileri süren borçlu yönünden sonuç doğuracak nitelikte bir savunmadır.
Mahkemece davalılardan A.. T.. ve E.. T.. tarafından zamanaşımı def’i ileri sürülmüş, diğer davalı R.. S.. A.Ş.’nin ise zamanaşımı def’inde bulunmamış olmasına karşın tüm davalılar yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.