YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9803
KARAR NO : 2014/9754
KARAR TARİHİ : 23.06.2014
MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2010/88-2012/580
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerin eşi/babası olan muris M. D.’ın yolcu olduğu araca, davalıların maliki, sürücüsü, trafik sigortacısı ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğu aracın 12/01/2010 tarihinde tam kusurlu olarak çarpması nedeniyle murisin vefat ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla davacılar Havvana, Hasan, Ömer, Keziban için ayrı ayrı 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini 71.870,78 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar Fatma ve Tansel vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı A. Sigorta vekili, aracın trafik sigortacısı olup sorumluluğunun kişi başına 150.000 TL, kaza başına 1.500.000 TL ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı E. Sigorta vekili, aracın ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücü Tansel’in asli kusurlu, dava dışı diğer sürücülerin kusursuz oldukları, davacı eş Havana için 62.424,99 TL, davacı Hasan için 1.314,48 TL, davacı Ömer için 1.995,39 TL, davacı Keziban için 6.135,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının (davalı A. sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı, davalı E. Sigorta A.Ş.’nin trafik sigotası poliçe limitini aşan kısım ile sorumlu olmak kaydı ile) yasal faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı eş Havana için 20.000 TL, davacı çocuklar için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın davalılar Fatma, Tansel ve E. Sigorta A.Ş.’den müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı A. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı A. Sigorta A.Ş.’nin aşağıdaki (2) nolu bent dışında, davacılar vekilinin aşağıdaki (3) ve (4) nolu bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir
2)Dava, trafik kazasında vefat nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı A. Sigorta A.Ş.tarafından, davacılara dava sırasında 12/04/2010, 04/05/2010 ve 06/04/2010 tarihlerinde toplam 60.278,27 TL ödendiği savunulduğu halde, mahkemece bu savunmanın değerlendirilmemesi ve davalı sigorta şirketinden hangi davacıya ne kadar ödendiğine ilişkin ödeme belgelerinin istenmemesi doğru olmamıştır. Mahkemece, davacılar yönünden kabul edilen tazminattan davalı sigorta şirketi tarafından yapılan bir ödeme var ise düşülerek bu miktar yönünden davanın konusu kalmadığından bahisle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi hususunun değerlendirilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
3) Davacılar, murislerinin kendisine ait kamyonla nakliye işi yaptığını savunmuş, zabıta araştırmasında da murisin bu işi yaptığı bildirilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan 23.05.2012 tarihli aktüerya raporunda, kaza tarihinde 42 yaşında olan murisin kamyonla nakliye işiyle ilgili kazancına dair belge olmadığı belirtilip zabıta araştırmasında bildirilen 2500-3000 TL aylık kazanç miktarı kabul edilmeyerek murisin gelirinin asgari ücret üzerinden hesaplanması doğru olmamıştır. Aylık gelirin tespiti hususunda zabıta araştırması yeterli olmayıp gelirin daha net kriterlerle ortaya konulması gerekmektedir. Şu durumda; mahkemece, davacılara, murisin ölümünden önceki gelirinin belirlenmesi için varsa ellerindeki delillerini ibrazı için ispat imkanı verilmeli, murisin aylık ortalama gelirinin ilgili meslek kuruluşlarından sorulup araştırılarak muhtemel geliri tespit edildikten sonra dosyanın aynı bilirkişiye tevdi ile ek rapor alınması ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
4)Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacıların murisi Musa’nın yolcu olduğu ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı A. Sigorta A.Ş.vekilinin ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı A. Sigorta A.Ş. yararına, (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı A. Sigorta A.Ş’ne geri verilmesine 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.