Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/9505 E. 2014/9558 K. 12.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9505
KARAR NO : 2014/9558
KARAR TARİHİ : 12.06.2014

MAHKEMESİ : İzmir 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/03/2013
NUMARASI : 2008/362-2013/157

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu 2 aracın karıştığı kazada Mehmet idaresindeki araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak tedavi giderleri ve çalışma gücü kaybı nedeni ile 10.000,00.-TL maddi tazminatın tüm davalılardan, ayrıca 140.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini talep etmiş, talebini ıslah dilekçesi ile arttırmıştır.
Davalı G. Sigorta A.Ş. ve S. Japan Sigorta A.Ş. vekilleri, kusur oranında, gerçek zarardan, poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Ö. Paz. Dağ. Nak. Gıda ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve M.. A.. vekili, müvekkillerinin kazada kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı İ.. A.. vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ve talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Y.. Y..’a usulüne uygun davetiye tebliğine karşın davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü Yaşar’ın % 80, diğer davalı sürücü Mehmet’in ise % 20 oranında kusurlu olduğu ve davacının % 82 oranında sürekli çalışma gücü kaybı bulunduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabul kısmen reddiyle tedavi giderlerinin SGK tarafından ödeneceği dikkate alınarak bu yöndeki talebin reddine, çalışma gücü kaybı nedeni ile 273.216,92.-TL zararın % 80 oranında kusura karşılık 218.57,54.-TL’lik kısmının G. Sigorta A.Ş.’den poliçe limiti ile dava tarihinden, Y.. Y.. ve İ.. A..’dan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, diğer davalılar yönünden % 20 kusur oranında 54.643,38.-TL zararın S. Japan Sigorta A.Ş. tarafından ödenen tutar ve işlemiş faiz miktarının zararı karşıladığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına, ayrıca 10.000,00.-TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, Borçlar Kanunu’nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince tedavi giderleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde
edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacı Y.. Ö..’ın itiraz konusu edilmeyen Ege Üniversitesi Hastanesi raporuna göre kaza nedeniyle kafa kubbesi kırığı ve yüz kemiğinde kırıklar oluşmuş, ayrıca özbakımını kendisinin yapamadığı, emniyeti açısından kollanması gerektiği, zorlukla ayağa kalktığı ve yardım olmaksızın yürüyemediği, kaza sonucunda vücut fonksiyonlarında % 82 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu anlaşılmaktadır. O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen yaralanan Yunus için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, açıklanan dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-Davacı, müteselsil sorumluluk esasına dayalı olarak tazminat talep etmiş olmasına karşın kusur oranındaki tazminat hesabına temyiz itirazı olmaması karşısında hükme esas alınan tazminat hesabına ilişkin raporda davacının yolcusu olduğu araç sürücüsünün % 20 kusur oranına tekabül eden 54.643,38.-TL tutarında sorumluluğu sözkonusu olup S. Japan Sigorta A.Ş. tarafından dava tarihinden sonra yapılan 48.000,00.-TL ödemenin güncellemesinin yapılmaksızın tazminattan mahsubu sonucu belirlenecek tazminattan davalılar Ö. Paz. Dağ. Nak. Gıda ve Dış Tic. Ltd. Şti., S. Japan Sigorta A.Ş. ve M.. A..’un sorumlu olduğu dikkate alınması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz nedenlerinin reddine, (2 ve 3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.