Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/9497 E. 2014/17297 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9497
KARAR NO : 2014/17297
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

MAHKEMESİ : İzmir(Kapatılan) 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2012/77-2013/77

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı A.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı Şirket vekili, davalı borçlu Recai aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını kardeşi Sinan’a sattığını ve dava açıldığı tarihte taşınmazlardan ikisinin birleşen davanın davalısı Abdülmenaf’a devir edildiğini belirterek tasarrufların iptalini talep etmiş dava sırasında taşınmazlardan birinin alınmasından dolayı o taşınmazla ilgili dava atiye terk edilmiştir.
Davalı Abdülmenaf vekili ile davalı Sinan davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı borçlu Recai usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, atiye terk edilen taşınmaz yönünden davanın açılmamış sayılmasına diğer iki taşınmazın için ise kardeşe satış yapılmış olması ve son malikin de gerçek satış bedelini ödediğini kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Abdülmenaf vekili tarafından temyiz edilmiştir.İptal koşullarının oluştuğu belirtilerek yazılı şekilde davanın, 4. kişi Abdülmenaf da dahil olmak üzere tüm davalılar açısından kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. 4. kişiye yapılan tasarrufun iptali için bedel farkı tek başına yeterli olmadığından davalı 4. kişinin satıştan önce borçluyu tanıyıp tanımadığının ayrıca borçlu ile 4. kişi Abdülmenaf arasında nüfus kayıtlarının aynı il, ilçe, cilt ve mahalle ihtiva ettiği de dikkate alınmak suretiyle akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını 4. kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlığın mevcut olup olmadığı üzerinde durulması böyle bir ilişki tespit edildiği takdirde şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi aksi takdirde bu davalı açısından davanın reddi ile 3. kişi açısından davanın bedele dönüştürülerek kabul edilmesi yerine eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Abdülmenaf vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı A.. A..’a geri verilmesine 01.12.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.