Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/9449 E. 2013/12614 K. 23.09.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/9449
KARAR NO : 2013/12614
KARAR TARİHİ : 23.09.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-
Davacı vekili, davalıya ait aracın trafik kazası sonucu kusurlu olarak müvekkili şirkete kasko sigortalı araçta hasara neden olduğunu ve hasar bedelinin davacı tarafından ödendiğini, alacağın rücuen tahsili için davalı aleyhine Bakırköy 15.İcra Müdürlüğünün 2012/5073 sayılı dosyasından yapılan icra takibine itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, 28.230,18 TL. alacak üzerinden yapılan takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, icra takip dosyasında borca itirazla birlikte icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiği, bu hususun icra müdürlüğünce karara bağlanmadığı, davalı şirketin ikametgahı olan Esenyurt’un Büyükçekmece İcra Dairesinin yetki alanında bulunduğu, olayda öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerektiği , HMK’nun 18/2. maddesi ile İİK’nun 50.maddesi uyarınca, davalının ikametgah mahkemesi ve icra daireleri yetkili olup, yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir takip bulunmadığından itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2013/9449
2013/12614
Dava, TTK.’nun 1301. (6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472/1) maddesi uyarınca, alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
HUMK’nun 9/2 maddesi (HMK.md.6-7) gereğince “davalı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılır. Şu kadar ki, kanunda dava sebebine göre davalıların tamamı hakkında ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belli edilmiş ise, davaya o mahkemede bakılır. Ancak davanın sırf davalılardan birini kendi mahkemesinden başka bir mahkemeye getirmek amacıyla açıldığı belirtiler veya başka delillerle anlaşılırsa mahkeme onun hakkındaki davayı ayırarak yetkisizlik kararı verir”. Yine aynı yasanın 21.maddesinde (HMK.md.16) ise “haksız bir fiilden mütevellit dava o fiilin vuku bulduğu mahal mahkemesinde ikame olunabilir” hükmü yer almaktadır.
TTK’nun 1301.maddesine (6102 …md.1472/1) göre, sigortacı, hasar bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer. Bu sebeple sigortalı mal sahibinin hak ve yetkilerine sahip olur. Bu halefiyet ilkesi gereğince sigortalı zarar sorumlusuna karşı tazminat davasını hangi yer mahkemesinde açması gerekiyor ise, kasko sigortacısının da rücu davasını aynı yer mahkemesinde açması gerekir. Kural olarak bir davada davalı sayısı birden fazla ise, dava bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde açılabileceği gibi aynı kanunun 21.maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir. Bir davada, birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçim hakkına sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer.
Somut olayda, dosya içindeki bilgi ve belgelere göre davaya konu trafik kazası Esenyurt’ta meydana gelmiş olup, davalı şirketin ticari ikameti de burası olmasına karşın; trafik kazası tespit tutanağında araç sürücüsü …’un ikametinin Zeytinburnu ilçesi olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davacı … seçim hakkını kullanarak icra takibini diğer zarar sorumlusu olan sürücünün ikametinin bağlı bulunduğu yetkili Bakırköy İcra
2013/9449
2013/12614
Dairesinde takip yapmış olduğundan, mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplandıktan sonra, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.