YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8926
KARAR NO : 2014/8383
KARAR TARİHİ : 26.05.2014
MAHKEMESİ : Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2009/304-2013/94
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalılar M.. K.. ve Türk Telekomünikasyon AŞ vekili ve davalı ….Turizm Gıda San.Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların trafik kaydı maliki, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, müvekkillerinin desteği A.. S.. çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davacı baba A.. S.. ve davacı anne D.. S.. için 1.000,00’er TL, kardeş A.. S.. için 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı anne ve baba için 40.000,00’er TL ve davacı kardeş A.. S.. için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile davacı A.. S.. ve D.. S.. için ayrı ayrı 15.000,00 ‘er TL ve davacı A.. S.. için 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 03/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalılar M.. K.. ve Türk Telekomünikasyon AŞ vekili ve davalı ….. Turizm Gıda San.Tic.Ltd.Şti. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranlarının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar M.. K.. ve Türk Telekominikasyon AŞ vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma zararının tazmini istemine yönelik maddi tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
3-2918 Sayılı KTK’nun 3.maddesinde işleten “araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 85. maddesinde ise “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen bilet ile işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında, davaya konu araç maliki davalı …. Turizm Gıda San.Tic.Ltd.Şti.’nin, diğer davalı Türk Telekomonikasyon AŞ ile imzaladığı 13/09/2009 tarihi araç kiralama sözleşmesi ile aracını 36 ay süre ile kiraladığı, araç sürücüsü davalı M.. K..’ın Türk Telekominikasyon AŞ’nin işçisi olduğu ve olay günü telefon arızası için bir köye gittiği sırada kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, davalı …. Turizm Gıda San.Tic.Ltd.Şti.’nin işleten sıfatının bulunmadığı gözetilerek anılan davalı yönünden pasif sıfat (husumet) yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar M.. K.. ve Türk Telekominikasyon AŞ vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı … Turizm Gıda San.Tic.Ltd.Şti. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı …Turizm Gıda San. Tic. Ltd. Şti’ne geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı
1.790,85 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar Musa ve Türk Telekominikasyon A.Ş’den alınmasına 26.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.