Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/8862 E. 2014/12524 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8862
KARAR NO : 2014/12524
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ : Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/11/2011
NUMARASI : 2010/569-2011/523

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı 3.kişi vekili, Malatya 7. İcra Müdürlüğünün 2009/5103 sayılı takıp dosyasından, 26.05.2010 tarihinde haczedilen menkullerin müvekkiline ait olduğunu, haczin müvekkilinin işyerinde yapıldığını mahcuzların ihaleden satın alındığını, borçlunun haciz adresinde mahkeme kararıyla tahliye edilmesinden sonra müvekkilinin aynı adreste faaliyete başladığını ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haczin ödeme emri T.. T..liğ edilen adreste yapıldığını, aynı adreste daha önce de haciz yapıldığını, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, davacı 3.kişi ile borçlu arasında muvazaalı ve örtülü işyeri devri ilişkisi bulunduğunu, işletmeyi devir alan 3.kişinin işletmenin borçlarından da sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu davanın kabulünü istemiştir.
Mahkemece dava konusu mahcuzların davacı 3.kişi tarafından cebri icra sonucu yapılan ihaleden satın alındığını, mülkiyetin davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, 3.kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden alacaklı T.. T.. A.Ş. tarafından 3.kişi B. Eğitim Kurumları Ltd. Şti. ve borçlu B. Eğitim Öğretin Ltd. Şti. aleyhine Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesinde tasarrufun iptali davası açıldığı, Malatya 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 22.06.2011 gün ve 2011/222-303 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verildiği, bu kararın dairemizce onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ancak alacaklı tarafından görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığına dair dosyada herhangi bir bilgi ve belge yer almamaktadır.
Açılan tasarrufun iptali davasının istihkak davasını etkileyeceği açıktır. Bu nedenle tasarrufun iptaline ilişkin davanın ön sorun kabul edilip sonucunun beklenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; haciz, daha önce borçlu şirketin faaliyet gösterdiği işyerinde yapılmıştır. Ödeme emri de bu adreste borçluya T.. T..liğ edilmiştir. Aynı takipte 19.08.2009 tarihli bir önceki haciz sırasında borçlu şirket yetkilisi C. Ö. hazır bulunmuştur. Bu durumda İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır
Kaldı ki haciz adresinde daha önce borçlu şirket faaliyet gösterirken borcun doğum tarihinden sonra 3.kişinin faaliyete başladığı anlaşılmaktadır. Bu halde davacı 3.kişi ile borçlu şirket arasındaki ilişki ticari işletme devri niteliğinde bulunduğundan İİK’nun 44. Ve BK’nun 179.(yeni 202) maddelerinin uygulanması gerektiği açıkça ortadadır. İşletmeyi devir alan 3.kişi işletmenin borçlularından sorumlu bulunduğundan 3.kişinin davasının reddi gerekirken kabulü de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.