YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8751
KARAR NO : 2014/7993
KARAR TARİHİ : 21.05.2014
MAHKEMESİ :Çınar Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :29/11/2012
NUMARASI :2011/148-2012/234
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün neden olduğu tek taraflı kaza sonucu araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkillerinin desteğinin vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davacıların her biri için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile tazminat taleplerini toplam 196.814,10 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Birleştirilen davada, aynı taleple aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısına husumet yöneltilmiştir.
Davalı taraf, sorumluluklarının limitle sınırlı olduğunu, tazminat miktarının aktüer bilirkişi vasıtasıyla belirlenmesi gerektiğini, temerrüde düşürülmediklerini bildirmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davanın kabulü ile 86.346,10 ¨ maddi tazminatın poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı ….. Anonim Türk Sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, dava tarihi olan 27/09/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, birleştirilen davanın kabulü ile 110.468,00 maddi tazminatın poliçe miktarı ile sınırlı olmak üzere davalı ……. Sigorta şirketinden tahsili ile davacıya ödenmesine, dava tarihi olan 10/08/2011 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Bir insanın ölümü hukukî anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK’nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Somut olayda, davacı taraf, desteğin Irak’ta bulunan bir şirkette duvar sıva ustası olarak çalıştığını, aylık 2.500,00-3.000,00 USD gelir elde ettiğini ileri sürmüştür. Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası, inşaat duvar ustasının serbest piyasa koşullarında yaklaşık 2011 yılı için net 2.040,00 TL, 2012 yılı için net 2.100,00 TL gelir elde edeceğini bildirmiştir. Hükme esas alınan aktüerya raporunda, Oda yazısı esas alınarak davacının aylık geliri belirlenmiş ve buna göre hesaplama yapılmıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. O halde mahkemece, davacının Irak’ta bir şirkette duvar sıva ustası olarak çalıştığı iddia edildiğine göre, buna ilişkin çalışma belgesinin, ücret bordrolarının, maaş ödemesine ilişkin varsa banka hesap ekstrelerinin dosyaya ibrazının istenmesi, desteğin ülkeye giriş-çıkışına ilişkin kayıtların araştırılması, çalışmasının sürekli olup olmadığının belirlenmesi, bu şekilde desteğin düzenli şekilde elde ettiği net gelirin tespit edilerek sonucuna göre aktüer hesabı ile tazminat tutarının belirlenmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 21.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.