YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8326
KARAR NO : 2014/7519
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2012/139-2013/59
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, desteğin kullandığı motosiklete çarparak ölümen neden olduğunu, davalı tarafça yapılan 46.102,00 TL’lik ödemenin kısmi ödeme olduğunu belirterek ıslahla birlikte davacı eş Necmiye için 64.380,53 TL, davacı çocuk Doğukan için 23.251,91 TL’ye, davacı çocuk Barkın için 21.183,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıların zararının karşılandığını, desteğin de kusurlu olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacı eş Necmiye için 64.380,53 TL, davacı çocuk Doğukan için 23.251,91 TL’ye, davacı çocuk Barkın için 21.183,15 TL destekten yoksun kalma tazminatının 22.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı tarafça ödenen 46.102,00 TL’nin ödeme tarihi ile bankanın temerrüd tarihi arasındaki işlemiş faizin davalı taraftan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı ….Sigorta AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 27.maddesi hakim “Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmünü düzenlemektedir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa’sının 36.maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
Somut olayda, dava, belirsiz alacak davası olarak açılmış olup mahkemece alınan aktüerya raporu sonrasında, talep edilen destekten yoksun kalma tazminatı tutarları davacılar vekili tarafından duruşmada bildirilmiş, beyan tutanağa geçirilmiştir. Ancak anılan duruşmaya davalı vekili katılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacılar vekilinin talep ettiği tazminat miktarlarını bildirdiği duruşma tutanağının bir sureti davalı vekiline tebliğ edilerek karşı beyan veya itirazda bulunması için uygun bir süre verildikten sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken davalı tarafa savunma hakkı tanınmayarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Kabule göre de;
a)Davalıya trafik sigortalı araç sürücüsünün, kazanın oluşumunda kusurlu olup olmadığının belirlenmesi hususunda rapor alınmamıştır. O halde mahkemece, kazaya ilişkin soruşturma dosyası, dava açılmış ise ceza dosyası getirtilerek kusur oranlarının belirlenmesi bakımından bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
b)Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara, dava açılmadan önce ödeme yapılmıştır. O halde, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı tarafından yapılan ödemeye, aktüer hesabının yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleştirilerek) hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir. Mahkemece, davalı tarafça yapılan ödemenin aktüer bilirkişi tarafından hesap edilen destekten yoksun kalma zararından güncelleştirme yapılmadan tenzil edilmesi isabetli olmamıştır.
c)Davalıya trafik sigortalı aracın ticari nitelikte olmadığı gözetilerek hükmedilen tazminata yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken ticari faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
d)Destekten yoksun kalan çocukların, yaşları,okuldaki eğitim durumları ve yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar gözetildiğinde yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü gerekirken farazi değerlendirmeler ile desteğin 25 yaşına kadar devam edeceğinin kabulü doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12/05/2014 gününde oybirliği ile karar verildi.