Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/8180 E. 2014/13902 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8180
KARAR NO : 2014/13902
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/11/2012
NUMARASI : 2011/502-2012/451

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 21.10.2014 Salı günü davacı tarafından gelen olmadı. Davalı T.. T.. vekili Av. .. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacıya ait araca çarpması nedeniyle aracın hasar gördüğünü, 31.270 TL. hasar bedeli belirlendiğini, davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı tarafından 20.000 TL. ödeme yapıldığını, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ödenmeyen 11.270 TL. hasar bedeli ve 15.000 TL. değer kaybının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusur oranını ve talep edilen tazminatı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalının kusur oranına isabet eden hasar bedelinin davalı sigorta şirketi tarafından ödendiğinden reddine, değer kaybı yönünden 250 TL. nın davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.Dava konu olay sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında davalının önünde seyreden davacı idaresinde bulunan aracın durması nedeniyle aracın arka sol tarafında, aracının ön sol tarafı ile çarptığını, çarpmanın etkisi ile savrulan davacı aracının minibüse sağ orta çamurlu kısmına çarptığı belirtilerek davalının asli kusurlu, diğer sürücülerin kusursuz olduğu belirtilmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı idaresindeki aracın önünde seyreden dava dışı minibüsün yavaşlaması nedeniyle duramadığı ve minibüse çarpmamak için sağa manevra yaparak sağındaki şeride girdiği ve bu şeritte seyreden davalı aracının sol ön çamurluk kısmına, kendi aracının sağ arka tampon kısmı ile çarptığını, çarpmanın etkisi ile sola savrulan davacı aracının öndeki minibüse çarptığı belirtilerek davacının %75, davalının ise %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi raporu ile kaza tespit tutanağının kazanın oluş şekli ve kusur oranları arasında çelişki meydana gelmiştir.
Mahkemece öncelikle kazaya karışan araçlara ait fotoğraf asılları ve varsa hasar dosyaları getirilerek, araçların hasarlı bölümleri, kaza tespit tutanağı krokisi, araçların seyir şeritleri, çarpma noktaları dikkate alınarak kazanın oluş şekli ve tarafların kusur oranlarının belirlenmesi için konusunda uzman İstanbul Teknik Üniversitesi veya Karayolları Trafik Fen Heyetinden seçilecek bilirkişilerden oluşacak heyetten çelişkiyi giderecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
2-Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı belirlenmiştir. Ancak aracın hasar bedelinin belirlenmesi için davacıya ait kasko sigorta şirketi tarafından düzenlenen ekspertiz raporunda belirlenen hasar bedeli ile bilirkişi raporunda belirlenen hasar bedeli farklıdır. Mahkemece kazanın oluş şekline göre davacı aracında meydana gelen hasar bedeli ve aracın model yıl ve piyasa değerine göre hasarsız ve hasarlı haldeki piyasa değeri karşılaştırılarak değer kaybının da belirlenmesi hususunda bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 ve 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 21.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.