Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/815 E. 2014/812 K. 28.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/815
KARAR NO : 2014/812
KARAR TARİHİ : 28.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2012
NUMARASI : 2012/307-2012/918

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı 3.kişiler ve davalı R. Diagnostik Sis. Tic. A.Ş. vekilince istenmiş, davacılar vekilince duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 28.1.2014 Salı günü davacı 3.kişiler vekili Avukat B.P. ve davalı alacaklı vekili Avukat A. E. geldi. Davalı borçlu tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunanlar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişiler vekili, İstanbul 32.İcra Müdürlüğünün 2012/5801 sayılı takip dosyasından yazılan talimat üzerine Ümraniye 3.İcra Müdürlüğünün 2012/1420 sayılı Talimat dosyasındn 06.04.2012 tarihinde yapılan haciz sırasında davacı 3.kişlere ait malların haczedildiğini, davacı şirketlerin borcun doğumundan çok önce kurulduğunu ve hacizli ürünlerin yurt dışından davacılar tarafından ithal edildiğini belirterek İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz mahallinde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğunu, davacıların son kullanma tarihi geçmiş ürünlerin bulunduğu yerin borçlu şirkete ait olduğunu belirttiklerini, borçlu ve 3.kişilerin hacizli mallara müşterek zilyet olduklarından mülkiyet karinesinin borçlu yararına olduğunu ve davacıların tüzel kişilik perdesinden yararlanarak alacaklılardan mal kaçırmaya çalıştıklarından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, borçlu ve 3.kişi şirketlerin aynı konuda faaliyette bulunan aile şirketi görünümünde olduklarını, ortaklarının aynı soy ismini taşıyan şahıslardan oluştuğunu, haciz mahallinde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğu, davacıların sunduğu belgelerin adi nitelikte olup HMK’nun 287.maddesine göre bağlayıcı özelliği olmadığını, davacılar ve borçlunun farklı tüzel kişiliğe sahip olsalarda aralarında iktisadi özdeşlik bulunduğu, borçlunun tüzel kişilik perdesinden yararlanarak 3.kişi şirketleri paravan olarak sağladığı İİK’nun 97/a maddasendeki mülkiyet karinesinin aksinin borçlu yararına olduğu ve aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişiler vekili ve lehe tazminat takdir edilmediğinden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, 3.kişinin İ.İ.K’nun 96. ve onu izleyen maddelerine dayanan istihkak davasına ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve teminat karşılığı takibin taliki kararı verildiği ancak teminat yatırılmadığndan İİK’nun97/13.maddesinde öngörülen koşulların somut olayda gerçekleşmemiş bulunmasına göre davalı alacaklının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı 3.kişiler temyizine gelince:
Dava konusu mallar 06.04.2012 tarihinde borçlu ve davacıların ortak olarak kullandıkları adreste haczedildiğinden İİK’nun 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısı ile davalı alacaklı yararındır. Bu yasal karine aksinin davacı 3.kişiler tarafından her türlü delil ile ispatlanması olanaklıdır.
Dosya içerisindeki Ticaret Sicil kayıtlarından, davacı 3.kişi şirketler ve borçlu şirket ortakları arasında organik bağ bulunduğu, her üç şirketin borcun doğumundan önce kurulduğu anlaşılmaktadır.
Borçlu şirket önceden haczedilen L’OCCITANE, ARKOPHARMA, URİAGE, ARTSANA ürünlerin distribütörü iken borcun doğumundan önce L’OCCİTANE marka ürünlerin distribütörlüğünün davacı P. Kozmetik AŞ firmasına verildiği, diğer markalarında yine borcun doğumundan önce davacı Madatek Ltd. Şti’ne verildiği görülmektedir. Davacıların bu ürünlerin kendileri tarfından yurt dışından ithal edildiğini belirtirek dava dilekçelirinin Eki:9-10,11-12 ve devamı maddelerinde gümrük belgeleri ve faturalarının bulunduğunu ve bu belgeleri sunduklarını belirtmiş iseler de dosya içerisinde bu belgelere rastlanmamıştır.
Yapılacak iş,davacıların belirtikleri bu belgelerin mahkemeye sunulmasını temin ettikten sonra, konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile davacıların ve borçlunun ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak, davacıların dava konusu ettiklerini ileri sürdükleri açıklamalı 15.05.2012 tarihli dilekçeleri kapsamında kalan hacizli mallardan, belirtilen marka ürünlerin hangi firma tarafından ithal edildiği ve ticari defterlerine kaydedildiği araştırılarak, oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Öte yandan, haczedilen Norditalia ve Prince marka ürünlerin başlangıçtan 12.07.2010 ve 01.11.2006 tarihlerinden itibaren sadece davacı Medatek Ltd. Şti firması tarafından distribütörlüğü yapıldığı borçlu firma ile ilgisi olmadığı anlaşıldığından, bu markalı olan ve haciz tutanağının 31-32-33-34 nolu bentler kapsamında kalan ürünler yönünden karine aksinin ispatlandığının kabulü ile haczin kaldırmasına karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilemesi de isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı alacaklılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacı 3.kişilere verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan harcın temyiz eden davalı alacaklıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişilere geri verilmesine 28.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.