Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/8089 E. 2014/7455 K. 12.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8089
KARAR NO : 2014/7455
KARAR TARİHİ : 12.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2011/366-2013/14

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, plakası belirlenemeyen bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacı S.. A..’ın eşi diğer davacıların babası Ü.. A.. vefat ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte toplam 138.758,11 TL. destekten yoksun kalma tazminatının faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece davacıların maddi tazminat talepleri yönünden yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, verilen karar dosyada mevcut delillere uygun düşmemektedir.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirilmiştir.
Ancak, işletenin 91. madde gereğince mali sorumluluk sigortası yaptırması gerektiği yönündeki bu düzenlemeye karşın yaptırmaması durumunda 3. kişilerin bedensel zararlarının karşılanması için G.. H.. kurulmuştur.
G.. H.. yönetmeliğinin 9.maddesinin “Hesaba başvurulabilecek haller” Başlığını taşıyan 9/b maddesinde ise, Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için G.. H..na başvurulabileceği hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, davacılar vekili plakası belirlenemeyen bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacıların eşi/babaları ve desteklerinin vefat ettiğini ileri sürerek davalı G.. H.. aleyhine destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle dava açmıştır. Davalı vekili, müvekkilinin trafik (ZMSS) poliçesi bulunmayan araçların verdiği zararlardan sorumlu olduğunu kazaya karışan ve davacılar murisinin sürücüsü olduğu aracın olay tarihi itibariyle dava dışı HDI Sigorta A.Ş. nezdinde geçerli trafik sigorta poliçesinin bulunduğunu ve davanın reddini savunmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, olaya ilişkin olarak resmi görevlilerce düzenlenen 31.10.2009 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağında olay sürücü müteveffanın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu tek taraflı kaza olarak belirtilmiş olup, kaza anında araç içinde bulunan ve hazırlık soruşturması sırasında dinlenen tüm tanıklar yağmurlu havada ve kaygan yolda aracın (tek taraflı şekilde) kayarak bariyerlere çarptığını ve takla attığını belirtmişlerdir. Buna göre; olaya neden olan ve plakası tespit edilemeyen 3.bir aracın varlığından söz edilmediği gibi, yargılama sırasında tanık olarak dinlenen Aliye İşikli içinde bulunduğu araca arkadan başka bir aracın çarptığını belirtmiş ise de soyut içerikli bu beyanın dosya kapsamı ile örtüşmediği açık olup, bilirkişi raporunda aracın arkadan darbe aldığı yönündeki görüşe karşın takla atan bir araçta bu şekilde bir hasarın oluşması da mümkündür.
Öte yandan; yukarıda açıklandığı üzere plakası tespit edilemeyen 3.bir aracın kazaya neden olduğu soyut bir iddiadan öteye gitmediği gibi, davacıların desteğinin sürücüsü olduğu ve işleteni dava dışı M.. A.. olan aracın karıştığı kazada aracın dava dışı …..Sigorta A.Ş. nezdinde kaza tarihini kapsayan trafik sigorta poliçesi mevcut olduğundan, davacıların destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin dava dışı bu sigorta şirketine yöneltilmesi gerektiği açıktır.
O halde, mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin hatalı değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 12.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.