Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/8041 E. 2014/16834 K. 25.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8041
KARAR NO : 2014/16834
KARAR TARİHİ : 25.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2010/1138-2013/16

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, borçlu hakkında takip başlattıklarını, alacağa yeterli mal varlıklarının bulunmadığını ve hakkındaki takibi semeresiz bırakmak için adına kayıtlı dava konusu araçları davalı üçüncü kişilere devrettiğinen bu tasarrufların iptaline istemiştir.
Davalı, haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, dava konusu araçaların satış bedeli ile raiç bedilleri arasında fahiş fark olmadığı, bir kısın satışların borçtan önce yapıldığı ve davalıların İİK’nun 279/ son maddesi gereğince borçlunun hal ve vaziyetini bildikleri ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava.İİK’nun 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için diğer dava koşullarının yanında tarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Davacı alacaklı vekili takip konusu 31.05.2010 tarihli çekin borçluya önceden yapılan faturalı satışlar nedeni ile verildiğini ileri sürmektedir.
Bu nedenle öncelikle, Borçlu ve davacı alacaklı arasındaki borç kaynağı çekin verilmesini gerektiren ticari ilişkinin varlığı ve hangi satışa ilişkin olarak verildiği ticari defterler üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tesbit edilerek borcun doğum tarihinin belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykıdır.
3-İİK’nun 280/3 maddesine göre ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühimbir kısmını devir veya satın alan şahıs borçlunun alacaklılarını ızrar kastını bildiği varsayılır.
Borçlunun iştigal alanı ve dava konusu araçların ticari işletmenin önemli bir kısmı olup olmadığı tesbit edilerek aynı gün 6 adet araç satın alan ve baba oğul olan davalılar İsmail ve B.. A.. yönünden İİK’nun 280/3 maddesi olgularının gerçekleşip gerçekleşmediğinin saptanması gerekmektedir. Öte yandan bu araçlardan 34 Y… plakalı araç davalı dördüncü kişi Abdulkadir yalan’a satılmış ve anılan şahsın kötü niyeti ispatlanmadığından bu araçla ilgili olarak İİK’nun 280/3 maddesi gereğince iptali gerektiğinin saptanması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca üçüncü kişinin malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekecektir.
Mahkemece,bu maddi ve hukuki olgulara dikkate alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı alacaklıya geri verilmesine 25.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.