Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/7985 E. 2014/19290 K. 23.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7985
KARAR NO : 2014/19290
KARAR TARİHİ : 23.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/09/2012
NUMARASI : 2010/405-2012/185

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı G.. H.. vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.09.2014 Salı günü davacı Aviva Sigorta AŞ vekili Av. M.. K.. ve davalı G.. H.. vekili Av. ….. geldi. Davalı K.. S.. tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı ve davalı G.. H.. vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davalı K. S. ait yolcu taşımacılığı yapan minibüsün yaptığı kazada ölenlerin mirasçılarına destekten yoksun kalma tazminatı, yaralananlar için tedavi gideri ve zarar gören aracın kasko sigortasına araç hasar bedeli olmak üzere toplam 75.596,48 TL. ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün istiap haddinden fazla yolcu almış olması nedeniyle K.. S..’e rücu hakkının doğduğunu, olay tarihinde yolcu taşımacılığı yapan minibüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının bulunmaması nedeniyle G.. H..nın sorumlu olduğunu, zarar görenlere ödenen tazminatın tahsili için yapılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı G.. H.. vekili, minibüsün zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasolmadığını, davacının sorumlu olduğunu, belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı K.. S.. hakkında açılan davanın HMK.nun 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, davalı G.. H.. yönünden davalının icra takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline takibin devamına, karar verilmiş; hüküm, davalı G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı sigorta şirketi davalı K.. S..’e ait minibüsün zorunlu mali sorumluluk sigortacısıdır. Davalı sigorta şirketi minibüsün yaptığı kazada vefat eden kişilerin desteğinden mahrum kalan üçüncü şahıslara ödeme yaptığını, aracın yolcu taşımacılığı yapması nedeniyle öncelikle Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olması gerektiğini, araç sahibi tarafından bu sigortanın yaptırılmamış olması nedeniyle G.. H..’nın sorumlu olduğunu G.. H..’nın ödemesi gereken tazminatı ödediklerini belirterek ödenen tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir.
Dosya kapsamına göre davacı şirkete zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı 27YC895 plakalı aracın yolcu taşımacılığı yaptığı sırada kazanın meydana geldiği sabittir. Davacı kazada zarar görenlerin zararlarından öncelikle Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortacısının sorumlu olduğunu iddia etmiştir.
Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası ile sigortacı, poliçede belirtilen motorlu taşıtta seyahat eden yolcuların, duraklamalar da dahil olmak üzere,kalkış noktasından varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelebilecek bir kaza sonucu bedeni zarara uğraması halinde, sigortalının 10.07.2003 tarih ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Yasasından doğan sorumluluğunu poliçede yazılı limitlere kadar sigorta örtüsüne almaktadır. 4925 sayılı Yasanın 18 nci maddesi uyarınca taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedeni zararlar için bu Yasanın 17 nci maddesinde düzenlenen sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadırlar. Bahsi geçen Yasanın 19/son ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.8 nci maddeleri hükümlerine göre meydana gelen zarar öncelikle taşımacının sorumluluk sigortasından karşılanır. Ancak, bu sigortanın hiç yapılmamış olması, yapılmış fakat geçersiz hale gelmiş olması, süresinin bitmiş olması veya meydana gelen zararın bu sigorta teminatlarının üzerinde bulunması halinde teminatların üzerinde kalan kısım için; sırasıyla zorunlu mali sorumluluk sigortasına ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortasına başvurulur. Bahse konu düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, yasa koyucu yolcuların uğradığı bedeni zararlar bakımından taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve varsa ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı bakımından müştereken ve müteselsilen bir sorumluluk öngörmemiş, sıralı bir sorumluluk düzenlemiştir. Başka bir anlatımla, yolcunun uğradığı bedeni zararlar, taşımayı yapan aracın zorunlu karayolu taşımacılık sigortası kapsamında ise, bu aracın trafik veya ihtiyari mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu doğmayacaktır. Ancak, limit aşımında sırasıyla zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacılarının sorumluluğu söz konusu olacaktır.
Mahkemece yargılama aşamasında minibüsün yolcu taşımacılığı yapmasına rağmen Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigorta poliçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu halde, bu sigorta yerine G.. H.. Yönetmeliğinin 9/1-b maddesine göre rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde zorunlu sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için G.. H..na başvurulabilir hükmü gereğince G.. H..na rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan Zorunlu karayolu taşımacılığı mali sorumluluk sigortası poliçe limitleri dahilinde başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Bu yasal düzenlemeler karşısında davacı sigorta şirketinin 4925 sayılı taşıma kanunun 19. maddesinde belirtilen sorumluluk sırasını dikkate almadan yasal bir zorunluluğu bulunmadığı halde ödememesi gereken tazminatı zarar gören üçüncü şahıslara ödediği hallerde ödediği tazminattan G.. H..’nın sorumlu olduğu gerekçesi ile tahsilini talep edemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı G.. H..’na verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı G.. H..’na geri verilmesine 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.