YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7863
KARAR NO : 2014/12459
KARAR TARİHİ : 23.09.2014
MAHKEMESİ : İzmir 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2003/751-2013/65
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 23.09.2014 Salı günü davacılar ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların desteği S. F.’nın davalıların işleteni, sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, anne Neziha için 9.500 TL., baba Hasan için 10.500 TL., maddi, her davacı için ayrı ayrı 15.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini davacı Neziha için 25.490,40 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı H.. G.. vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili, davacılara ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın mahsubu ile davacı Hasan için 6.081,45 TL.maddi 4.000 TL. manevi, Neziha için 7.490,40 TL.maddi, 4.000 TL. manevi tazminatın davalı H.. G..’den tahsiline, davalı A.. A.. hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının desteğinin asgari ücret düzeyinde gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Ancak dosya içerisinde bulunan belgelere göre davacı desteğinin olay tarihinde üniversite öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda desteğin mezun olduktan sonra asgari ücretin üzerinde gelir elde edeceğinin kabulü gerekir. Mahkemece davacılar desteğinin üniversiteden bölümü ve mezun olacağı tarih sorularak bu tarihten itibaren gerçek zararın belirlenmesi için, öncelikle davacılara bu konuda ispat imkanı verilmesi ve desteğin mezun olacağı bölüme göre bu konu ile ilgili meslek kuruluşlarına yazı yazılarak muhtemel gelirin ne kadar olduğu, mezuniyetinden sonra ne kadar süre de iş bulabileceği gibi hususlar tespit edilip, davacılar vekilinin itirazları da değerlendirilerek sonucuna göre tazminatın belirlenmesi için yeniden aktüerya uzmanı bilirkişilerden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Davacılar desteği, davalı H.. G.. idaresinde bulunan araçta yolcu olup mahkemece karar gerekçesinde davalının tam kusurlu olduğu ve hatır taşıması bulunmadığı belirtilerek karar verilmiş ise de davacı Hasan için aktüerya raporunda tam kusura göre 7.795,95 TL. belirlenen miktardan indirim yapılarak karar verilmiş olması ve karar gerekçesinde indirimin sebebinin tartışılmamış olması doğru görülmemiştir.
3-Mahkemece davacıların destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için alınan bilirkişi raporunda desteğin bakiye yaşam süresi için CSO 1980 tarihli tablo esas alınmış ve bilinmeyen dönem geliri belirlenirken her yıl için %10 arttırım uygulanarak hesaplama yapılmış ise de yapılan hesaplama Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamalara uygun değildir. Davacıların destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmasında bakiye yaşam süresinin Yargıtay uygulamalarına uygun şekilde PMF 1931 tablosu esas ve işleyecek dönem tazminatının hüküm tarihine en yakın tarihte bilinen son gelir miktarı esas alınarak her yıl için ayrı ayrı %10 oranında arttırılıp %10 oranında indirim yapılmak suretiyle hesaplanması gerekirken Yargıtay uygulamalarına aykırı şekilde yapılan hesaplamanın hükme esas alınması doğru görülmemiştir.
4- Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar için takdir olunan manevi tazminatların düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.