Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/7402 E. 2014/7013 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7402
KARAR NO : 2014/7013
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2005/203-2012/561

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı S.. U.. vekili ve davalı …. Dış Ticaret AŞ vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, müvekkillerinin desteğine çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı eş Ayhan için 20.000,00 TL, davacı çocukların her biri için 7.500,00’er TL manevi tazminat ile davacı Ayhan için 1.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 22/12/2011 havale tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 11.351,66 TL ye yükselttiklerini bildirmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı A.. O.. için 11.351,66 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı A.. O..’a verilmesine, hükmolunan alacağa davalı … Dış Ticaret AŞ yönünden dava tarihi 07.06.2005 tarihinden , diğer davalılar yönünden murisin ölüm tarihi 11.07.2004 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden A.. O.. için 7.500,00 TL, Özlem Uzşen için 5.000,00 TL, E.. O.. için 5.000,00 TL, E.. O.. için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 22.500,00 TL manevi tazminatın
Davalılar S.. U.. ve R.. O..’dan murisin ölüm tarihi 11.07.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazla istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı S.. U.. vekili ve davalı …Dış Ticaret AŞ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde ve özellikle, manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı S.. U.. vekilinin tüm, davalı Yaşar Dış Ticaret AŞ vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. maddesinde haksız fiil tanımlanmış, 60. maddesinde de haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 1 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Buna karşılık, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. Maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, gözden kaçırılmaması gereken husus, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Bu düzenlemenin iki ayrı sonucu bulunmaktadır. Söz konusu yasa hükmü, ceza zamanaşımının uygulanabilmesi için sadece eylemin aynı zamanda bir suç oluşturmasını yeterli görmekte; bunun dışında, fail hakkında mahkumiyet kararıyla sonuçlanmış bir ceza davasının varlığı, hatta böyle bir ceza davasının açılması ya da zarar görenin o davada tazminat yönünden bir talepte bulunmuş olması koşulu aranmamaktadır. Dahası, söz konusu hükümde, ceza zamanaşımının uygulanması bakımından sürücü ve diğer sorumlulular (örneğin işleten) arasında bir ayrım da yapılmamış, böylece kuralın bunların tümü için geçerli olduğu, hepsi için aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı öngörülmüştür. Ayrıca, ceza davasında şahsi hak talebinde bulunmak şartıyla davaya müdahil olarak katılma halinde de dava zamanaşımı süresinin kesileceği gözardı edilmemelidir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 10.10.2001 gün 2001/19-652-705, 16.04.2008 gün 2008/4-326-325, 09.10.2013 gün 2013/4-36-1457 sayılı kararları)
Açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacılar vekili, 22/12/2011 havale tarihli ve aynı gün harcı yatırılmış ıslah dilekçesi ile talep ettikleri maddi tazminat miktarını 1.000,00 TL’den 11.351,66 TL’ye yükselttiklerini bildirmiş, davalı … Dış Ticaret AŞ vekili, ıslah edilen kısım yönünden süresinde zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Davayı konu kaza, 27/06/2004 tarihinde gerçekleşmiştir. Kaza sonucunda bir kişi ölmüş olup eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan 765 Sayılı TCK’nın 102/4. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu durumda mahkemece, davacıların ceza dosyasında şahsi hak talebi ile birlikte davaya müdahil olarak katılıp katılmadıkları, zamanışımını kesen sebeplerin mevcut olup olmadığı, ıslah tarihi itibariyle 5 yıllık uzamış ceza zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı hususlarının karar yerinde tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı S.. U.. vekilinin tüm, davalı …Dış Ticaret AŞ vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı … Dış Ticaret AŞ vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.802,36 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı S.. U..’dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı … Dış Ticaret A.Ş’ne geri verilmesine 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.