Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/7355 E. 2014/7693 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7355
KARAR NO : 2014/7693
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/01/2013
NUMARASI : 2012/262-2013/29

Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine ilişkin verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada müvekkiline sağlık sigortası ile sigortalı dava dışı kişinin yaralanması nedeni ile ambulans ve hastane giderlerinin ödendiğini açıklayıp fazlaya dair haklarını saklı tutarak 2.368,00 TL ambulans ve 3.468,90 TL tedavi giderinin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın ticari nitelikte olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dâva, sigorta poliçesinden doğan bir dâva değildir. Bu nedenle, halefiyet dâvası bir ticarî dâva sayılamaz. Bu dâva, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dâva gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dâva açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu dâvası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Davacı, tedavi giderlerini ödeyerek halefiyet yoluyla iş bu davayı zarar sorumlusuna karşı açtığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık sigorta poliçesinden değil halefiyete dayalı haksız fiilden kaynaklanmakta olup işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle reddi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 331/2.maddesinde “Görevsizlik, Yetkisizlik veya Gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tesbit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder” şeklinde düzenlemenin yer aldığı görülmüştür. Bu düzenleme dikkate alındığında görevsizlik kararında vekalet ücretine hükmedilemez. Bu nedenle mahkemenin davalı yararına vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.