Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/7294 E. 2014/16676 K. 24.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7294
KARAR NO : 2014/16676
KARAR TARİHİ : 24.11.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05/10/2011
NUMARASI : 2004/549-2011/429

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı Mehmet Şahin Gürbüz vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı Banka vekili, davalı borçlu M..Ş.. aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını davalı Erdal’a onun da diğer davalılara satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı M.. Ş.. vekili, davalı Ömer vekili ile davalı Serkan vekili davanın reddini savunmuşlardır.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, asıl davada, dava konusu taşınmazlarda son maliklerin dava dilekçesinde taraf gösterilmedikleri gerekçesiyle davanın reddine, birleşen davada ise taşınmazların satışında satış değeri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili ile davalı borçlu M.. Ş.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
1-Birleşen davalara yönelik olarak davalı Mehmet vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, yapılan satışta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİK’nin 278/III-2 maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyi niyet iddiasının dinlenemeyeceğine, davalı 3. kişinin borçlunun mal kaçırma kastını bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun anlaşılmış olmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Mehmet vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Asıl davaya yönelik davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde, taraf teşkilinin, birleşen davada gösterilen son malikler ile tamamlandığı göz önünde bulundurularak iptal koşullarının değerlendirilmesi ve neticesine göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Mehmet vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin vekilinin temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 77,27 TL kalan harcın temyiz eden davalı M.. Ş.. ‘den alınmasına ve aşağıda dökümü yazılı 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 24/11/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.