YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7233
KARAR NO : 2014/6971
KARAR TARİHİ : 05.05.2014
MAHKEMESİ : Ankara 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2013
NUMARASI : 2010/417-2013/59
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı S.. K.. vekili ve katılma yoluyla H.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin oğlu/kardeşi olan yaya M.. Ö..’ın, davalıların maliki, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın 08/09/2010 tarihinde ışık ihlali yaparak çarpması sonucu vefat ettiğini ileri sürerek, şimdilik davacıların her biri için ayrı ayrı 3.000,00 TL destekten yoksunluk tazminatı ve ayrı ayrı 75.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebini davacı baba Rahmi için 40.881,21 TL’ye, davacı anne Semahat için 42.318,21 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı H.. Ö.. vekili, kazanın müvekkiline yeşil ışık yanarken ve yaya geçidinden 16 metre sonra meydana geldiğini, müvekkilinin kusuru olmadığını, ceza mahkemesinde görülen dava sonucunun beklenmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı S.. K.. vekili, müvekkiline ait olan araç sürücüsünün kusursuz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı araç sürücüsünün ve yayanın %50 eşit oranda kusurlu oldukları gerekçesiyle davacı baba Rahmi için 40.881,21 TL, davacı anne Semahat için 42.318,21 TL destekten 2014/6971yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, davacı Özge yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacılar Rahmi ve Semahat için ayrı ayrı 10.000,00 TL, davacı kardeş Özge için 7.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılar H.. Ö.. ve S.. K..’tan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı S.. K.. vekili ve katılma yoluyla H.. Ö.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Davalı H.. Ö.. vekilinin yazı işleri müdürüne havale ettirilen katılma yoluyla temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydettirilmediği görüldüğü gibi, temyiz harcının yatırıldığına dair makbuza da dosya içinde rastlanmamıştır.
Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nun 434.maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Davalı H.. Ö.. vekili tarafından bu işlemler yapılmamış, sadece temyiz dilekçesinin yazı işleri müdürüne havale ettirilmesi ile yetinilmiştir. Temyiz defterine kayıt ettirilip, harcı alınmayan temyiz dilekçeleri bakımından çözüm getiren 21.5.1985 gün ve 1984/5 esas,1985/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, harca tabi olmasına rağmen hesap edilip ilgilisinden alınmadan temyiz defterine kaydedilen temyiz dilekçeleri hakkında da HUMK`nun 434/3. maddesinde öngörülen eksik harç ödenmesi ile ilgili işlemin kıyasen uygulanması ve bu durumda temyiz isteminin, temyiz defterine kaydedildiği tarihte yapılmış sayılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre, somut olayda, temyiz defterine kayıt bulunmadığından, bu İBK’nın uygulanması gerekmemektedir.
Davalı H.. Ö.. vekili tarafından bu işlemler yapılmaksızın verilmiş temyiz dilekçesine konu temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2)Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı S.. K.. vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki (3) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
3)Dava, trafik kazası sonucu murisin ölümü nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nun 4. Maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücünün kusur oranı, vefat edenin yaşı ve diğer hususlar gözetildiğinde takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve davacılar için hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. Ö.. vekilinin temyiz isteminin HUMK.nun 432/4.madde hükmü uyarınca REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı S.. K.. vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 5.637,72 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı S.. K..’tan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.