Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/7151 E. 2014/9815 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7151
KARAR NO : 2014/9815
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/12/2012
NUMARASI : 2008/273-2012/519

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M.. Ö.. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

– K A R A R –

Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca, kontrolsüz ve emniyetsiz hareket etmesi neticesinde çarpması sonucu müvekkilinin iyileşmez ve yaşamı tehlikeye girecek şekilde yaralandığını, yoğun bakımda uzun süre kaldığını, ölümle burun buruna geldiğini, müvekkilinin halen tedavi görmekte olduğunu, hafıza kayıpları yaşadığını, bu kazadan dolayı büyük üzüntü ve acı içerisinde olduğunu, kaza sonrasında davalıların müvekkilini ziyaret etmediklerini, bu büyük üzüntü ve ızdırabın bir nebze olsun giderilmesi için 10.000,00 TL manevi tazminat ve ıslahla birlikte 1.209,09 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; maddi tazminat talebinin kabulü ile 1.209,09 TL iş ve güçten kalma tazminatının olay tarihi olan 08.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.03.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı M.. Ö.. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı M.. Ö.. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu iddia ederek tazminat talebinde bulunmuş ise de, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının tespit edilen geçici işgöremezlik zararından davalıların kusur oranlarına isabet eden miktar kadar sorumluluklarına hükmedilmesi gerekirken zararın tamamından sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
3-Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olayın meydana geliş şekli, yaralanmanın niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha az manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı M.. Ö.. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. Ö.. vekili ve davalı Sağlık Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M.. Ö..’a geri verilmesine 23.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.