YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7150
KARAR NO : 2014/9346
KARAR TARİHİ : 10.06.2014
MAHKEMESİ : Maden Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 31/01/2013
NUMARASI : 2006/22-2013/16
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 10.6.2014 Salı günü davacılar tarafından gelen olmadı. Davalı S.. M.. vekili Av. A.C. B. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada desteklerinin öldüğünü, davacı Eşref’inde yaralandığını açıklayıp, Ramazan ve Rukiye için 25.000’er TL, Beyda ve Eşref için 5.000’er TL manevi tazminatın davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. HUMK.’nun 389’ncu (HMK 297) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Kararın gerekçe bölümünde “istenen miktar fahiş bulunmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur” denmiş olmasına rağmen, hüküm fıkrasında bu gerekçe ile çelişecek şekilde istemin tümden kabulüne karar verilmiş olması isabetli değildir.
2-Kabule göre de;
Mahkemece manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir. 818 sayılı B.K’nın 47. maddesi hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önüne tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı ne tazminat ne de cezadır. Çünkü mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını amaç edinmediği gibi kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük de değildir. Aksine, zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktadır. Aynı zamanda, ruhi ızdırabın dindirilmesini amaç edindiğinden tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde, tazminatın sınırı, onun amacına göre belirlenmelidir. Dava konusu olayda olayın meydana geldiği tarih, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kusur oranları gibi nedenler karşısında davacılar anne ve baba için takdir edilen manevi tazminat miktarı fazla olup adalete uygun düşmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 10.6.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.