Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/6730 E. 2014/16029 K. 17.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6730
KARAR NO : 2014/16029
KARAR TARİHİ : 17.11.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/04/2011
NUMARASI : 2009/406-2011/188

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını, borçlu adına taşınmazını davalı imam nikahlı eşi Gülcan’a devrettiğini bu tasarufun mal kaçırma amacı ile yapıldığından iptalini talep etmiştir.
Davalı Gülcan, taşınmazı borcuna karşılık aldığını, borçlu ile bir ilgisinin olmadığını haksız davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu, borçlu olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının aciz belgesi sunmadığı, haciz tutanağının aciz belgesi niteliğinde olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Tasarrufun iptali davasını elinde geçici veya kesin aciz belgesi bulunan alacaklı açabilir. ( İİK.m.277 ) Bu husus, dava şartı olup, hâkim görevi gereği doğrudan gözetmek zorundadır. Ancak, bu eksiklik yargılamanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi giderilebilmesi mümkündür.
Somut olayda, 15.05.2008 tarihinde 86.304,00 TL üzerinden başlatılan takip kesinleşmiş olup borçlunun adresinde yapılmış olan 03.11.2009 tarihinde ev adresinde yapılan hacizde 1.550,00 TL sı değerinde ev eşyası haczedilmiş, aracı üzerinde başka hacizlerin olduğu ,borçlu şirket adına yapılan hacizde 52.000,00 TL mal haczedildiği üzerinde başka hacizlerin olduğu İcra dosyasına göre borcu karşılayacak değerde malı olmadığı açıktır. Bu durumda aciz halinin varlığı kabul edilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davanın esasına girilerek ve dava konusu taşınmaz davalı Gülcan tarafından dava dışı Ayhan isimli şahsa satıldığından, davacıdan anılan şahsı davaya dahil edip etmeyeceği, bedele dönüştürüp dönürmeyeceği sorularak taraf delilleri toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 17.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.