Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/6478 E. 2014/15503 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6478
KARAR NO : 2014/15503
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

MAHKEMESİ : Siirt 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2012/43-2012/153

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı S.. H.. vekili, davalı borçlu Göksal aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazını davalı Yener’e satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı Yener vekili ile davalı Göksal davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı ve davalılar arasında akrabalık ilişkisi de olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Borçlunun aciz ya da iflasından önce yaptığı iptale tabi tasarrufları üç grup altında ve İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerinde düzenlenmiştir. Ancak bu maddelerde iptal edilebilecek bütün tasarruflar sınırlı olarak sayılmış değildir. Kanun, iptale tabi bazı tasarruflar için genel bir tanımlama yaparak hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini hakimin takdirine bırakmıştır (İİK. m.281). Bu yasal nedenle de davacı tarafından İİK.nin 278, 279 ve 280. maddelerden birine dayanılmış olsa dahi mahkeme bununla bağlı olmayıp diğer maddelerden birine göre iptal kararı verebilir (Y.H.G.K. 25.11.1987 Tarih, 1987/15-380 Esas ve 1987/872 Karar sayılı ilamı). Somut olayda davalılar arasında bir ticari ilişkinin bulunduğu ve bu ilişkiden dolayı dava konusu taşınmazın 3. kişi Yener’e devredildiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Hal böyle olunca borçlunun alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini davalı Yener’in bilebilecek durumda olduğunun kabulü ile yargılamaya devam ile bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.11.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.