Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/6470 E. 2014/6248 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6470
KARAR NO : 2014/6248
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Gaziantep 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2012/512-2013/56

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerin murisi ve desteği M. S.’in davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile seyir halinde iken meydana gelen trafik kazası sonucu hayatını kaybettiğini belirterek davacı eş ve üç çocuk için 1.000,00’er TL maddi tazminat talep etmiş, 30.01.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 133.432,56 TL artırdığını belirtmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kısmen kabulü ile davacı eş için 78.742,74 TL davacı çocuklar Ahmet için 15.260,80 TL, Sibel için 17.842,30 TL, Rümeysa için 25.586,72 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketine ilk başvuru tarihi olan 02.05.2012 tarihine 8 iş günü eklenerek başlatılacak yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-) Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına göre davalı A. Sigorta A.Ş vekili, dava dışı E. Sigorta A.Ş tarafından, … numaralı hasar dosyası açıldığını ve 10.06.2009 tarihinde davacılara 18.700,00 TL ödeme yapıldığını bu miktarın güncellenerek tazminat miktarından mahsup edilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabı yapılmadan önce alan davacı bilirkişinin hesap tarihine kadar geçen süre nedeni ile aldığı paranın yasal faizi kadar kazanım elde etmiştir. Oysa, olay nedeniyle davalının sorumlu olduğu tazminat bu hesaplamanın yapıldığı gündeki verilere göre yapılmalıdır.
Zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacıya yapılan sigorta ödemesinin, ödeme günü ile dava konusu tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizi de hesaplanarak, ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş dava dışı E. sigorta tarafından davacılara bir ödeme yapılıp yapılmadığını tespit etmek, şayet bir ödeme söz konusu ise yukarıdaki ilkeler göz önünde bulundurularak bilirkişiden ek rapor almak ve sonucuna göre karar verilmek olmalıdır.
3-Bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının, reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı K.A. Sigorta AŞ’ye geri verilmesine 21.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.