Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/6344 E. 2014/7114 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6344
KARAR NO : 2014/7114
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/01/2013
NUMARASI : 2008/469-2013/1

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 6.5.2014 Salı günü davacı vekili Av. S.. Ö.. ve davalı H.. G.. vekili Av. O.. K.. geldiler. Diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Şirket aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazlarını ortaklarından birinin annesi olan davalı Şener’e onun da davalı Hande’ye satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir.
Davalı Şirket temsilcisi taşınmazların borçlu Şirket ortağının annesine bedelsiz olarak devir edildiğini ancak onun tarafından bilgileri dahilinde olmadan davalı Hande’ye geçirildiğini belirtmiştir.
Davalı Hande vekili ve davalı Şener vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacı alacağının gerçek bir alacak olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Tasarrufun iptali davalarında, davalı borçlu ile davacı arasındaki alacağın gerçek olmadığını ileri sürülmesi halinde bu hususun araştırılmasının zorunlu olduğu zira alacaklının gerçek bir alacağının olmadığı hallerde tasarrufun iptali davasının dinlenmesine imkan bulunmadığı yerleşmiş Daire uygulamalarımızdan olup somut olayda da bu araştırmanın yapılmasında bir yanlışlık yok ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Davacı takibinin dayanağı olan bonoların muvazaalı olarak düzenlendiğine ilişkin herhangi bir delil olmadığı gibi bahsi geçen takip başladıktan sonraki işlemlerde de davalı borçlunun takibi kolaylaştırıcı ve bu davayı destekleyen eylem ve işleri de yoktur. Ayrıca takipte ödeme emrinin davalı borçluya iki kez bila tebliğ dönmesinden sonra yapılan 3. tebliğ günü davalı 3. kişinin dava konusu taşınmazı elinden çıkarmış olması da davacı alacağının muvazaalı olarak kabulü için hayatın olağan akışına uygun değildir. Hal böyle olunca iptalin diğer şartlarının da mevcut olduğu nazara alınarak davanın kabulüne karar verilmesi yerine yazılı gerekçe ile davanın reddi isabetli değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 6.5.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.