Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/61 E. 2013/2258 K. 25.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/61
KARAR NO : 2013/2258
KARAR TARİHİ : 25.02.2013

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı (üçüncü kişi) vekili, …. İcra Müdürlüğü’nün 2009/3026 sayılı Takip dosyasında trafik kaydına haciz konulan … plaka sayılı aracın 03.11.2008’de noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığını, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu aracın borçlu adına kayıtlı olması nedeni ile haczin konulduğunu, araç satışını alacaklının bilmesinin mümkün olmadığını, haciz tarihinden itibaren 1 yıllık satış isteme süresinin dolduğunu, davanın konusunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin hacizden önce davacıya geçtiği” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu aracın kaydına haciz konulması yönünde 05.02.2009 tarihli haciz kararı alınmış, anılan karar 10.02.2009’da trafik tescil kaydına işlenmiştir.
Takip borçlusu Sel A.Ş. 19.07.2010 günlü yazılı başvurusu ile İİK’nun 106. maddesinde öngörülen bir yıllık satış isteme süresinin dolduğunu belirterek haczin kaldırılmasını istemiş, İcra Müdürlüğü de 27.07.2010 günlü karar ile haczin düştüğünü tespit ederek kaldırılmasına karar vermiştir. Daha sonraki süreçte aynı aracın kaydına yeniden haciz konulması yönünde bir talebin ve buna ilişkin alınmış bir haciz kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer yandan üçüncü kişi vekilinin icra dosyasına yaptığı istihkak başvurusu üzerine yasal prosedür işletilmiş, alacaklı taraf İİK’nun 96. maddesinde öngörülen üç günlük yasal süresi içinde herhangi bir itirazda bulunmamıştır.
Bu koşullarda dava konusu aracın kaydına ilk haczin kaldırılmasından sonra yeniden haciz konulup konulmadığı, alacaklı ya da vekilinin istihkak iddiasından haberdar olduktan sonraki üç günlük yasal süresi içinde bir itirazda bulunup bulunmadığı hususları İcra Müdürlüğü’nden sorularak, öncelikle davanın açıldığı tarih itibarı geçerli bir haczin bulunup bulunmadığı ya da üçüncü kişinin dava açmakta hukuki yaranının olup olmadığı tartışılıp değerlendirilmeli, bundan sonra varılacak sonuca göre işin esasına girilmelidir. Belirtilen hususlar dikkate alınmadan eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak işin esasına yönelik yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.