YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6083
KARAR NO : 2014/7456
KARAR TARİHİ : 12.05.2014
MAHKEMESİ : Şereflikoçhisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2012
NUMARASI : 2008/112-2012/468
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya ait araç ile davacı Mehmet yönetimindeki araçların çarpışması sonucu davacıların yaralandığını ve davacı tarafa ait aracın hasarlandığını ileri sürerek, 1.000,00 TL. maddi tazminat ile 6.000,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Aynı olay sebebiyle davalı-birleştirilen davacı İ.. S.. vekili tarafından davacı-birleşen davalı M.. E.. aleyhine Şereflikoçhisar 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/190 Esas sayılı dosyası üzerinden 5.210,00 TL. araç hasarına yönelik maddi tazminat ile 4.000,00 TL. manevi tazminat talebiyle açılan dava dosyası eldeki dava ile birleştirilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, asıl davada; dava 3.kez takipsiz bırakıldığından HMK’nun 150.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, birleştirilen davada; davanın 2.215,50 TL. maddi, 3.000,00 TL. manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, asıl dosya davacıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin asıl dava yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının, birleştirilen davada ise manevi tazminat dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-)Davacı-birleşen davalı M.. E.. vekilinin manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde fahiş manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin asıl dava yönünden yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının, birleştirilen dava yönünden ise sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı-birleşen davalı vekilinin manevi tazminata yönelik diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 94,80 TL fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.