Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/6073 E. 2013/7731 K. 24.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6073
KARAR NO : 2013/7731
KARAR TARİHİ : 24.05.2013

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın tahsiline ilişkin davada İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi ve Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir.
Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesince; davanın Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi ise; devremülk hakkının ayni hak olduğu ve satışının resmi şekilde yapılması gerektiği, tüketici mahkemesinin görevli olabilmesi için sözleşmenin geçerli olmasının gerektiği, talep sözleşmenin feshine yönelik olduğu ve sözleşmenin de geçerli olmadığından uyuşmazlığın tüketici mahkemesinin görev alanında kalmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun Amaç başlıklı 2. maddesinde “Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen paranın tahsili isteğinden kaynaklandığı, devre mülk hakkının kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olduğu, taşınmazın aynına ilişkin bulunması nedeniyle sözleşmenin geçerli olabilmesi için bu satışın resmi şekilde yapılması gerektiği, davaya konu sözleşmenin ise resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmıştır. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması ve taşınmazın konut ve tatil amaçlı alınması gerekir. Kaldı ki davacı tarafından iki adet devremülk hakkının alımı sözkonusudur. Bu durumda 4077 sayılı yasadan kaynaklanan bir ihtilaf bulunmadığından uyuşmazlığın genel Mahkemelerde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nın 25. ve 26. ) maddeleri gereğince Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 24.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.