Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5969 E. 2014/4184 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5969
KARAR NO : 2014/4184
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2011/847-2012/1088

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkili sigorta şirketi tarafından” evim garantide sigorta poliçesi” ile sigortalı 1 nolu dairede, davalılardan H.. Ş..’un sahibi olduğu 2 numaralı daireye ait depoda bulunan depodaki kalorifer tesisatının davalı C.. Ç.. tarafından sökülmesi sırasında 11/06/2010 tarihinde çıkan yangın nedeniyle hasar meydana geldiğini, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini, 1.795 TL asıl alacağın faizi ile birlikte tahsili için Menemen İcra Müdürlüğünün 2011/972 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalıların itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep ve dava etmiş, birleştirilen davada aynı sigortalıya ait 4 nolu dairede meydana gelen zararla ilgili olarak 1.852 TL asıl alacağın faizi ile birlikte tahsili için Menemen İcra Müdürlüğünün 2011/974 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalıların itirazının iptalini, birleştirilen diğer dosya da aynı sigortalıya ait 3 nolu dairede meydana gelen zararla ilgili olarak 3.160 TL asıl alacağın faizi ile birlikte tahsili için Menemen İcra Müdürlüğünün 2011/971 sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalıların itirazının iptalini istemiştir.
Davalılar vekili, müvekkili H.. Ş..’un 2 nolu dairenin maliki olduğunu, yangının apartmanın ortak alanı olan bodrumda katında ve apartmana ait kalorifer kazanının sökülmesi esnasında çıktığını, kat maliklerinin işçisi müvekkili C.. Ç..’in kalorifer kazanının sökülmesi sırasında çıkan yangında kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kullanılmayan kalorifer sisteminin sökülmesi sırasında biriken kurum ve tankta kalan fueloil atıklarının kaynak makinesinden çıkan kıvılcım ile alev almasından dolayı çıkan yangında Ceyhun’un kusurunun olmadığı, yangının çıktığı bodrum kattaki kalorifer kazan dairesinin ortak kullanılan alan olduğu, binadaki 1, 3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerin sigortalıya, 2 nolu bağımsız bölümün davalıya ait olduğu, davalı Hacer’in her ne kadar kat maliki olarak, arsa payı oranında sorumlu olması düşünülebilir ise de, alacağın likit olmaması, aynı konuda yapılmış 3 farklı icra takibinin olması ve arsa payına düşen kısmın ne olduğu hususlarının bilinmemesi nedeniyle itiraz etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava, aynı binada bulunan üç ayrı daire için düzenlenen konut sigorta poliçeleri kapsamındaki yangın rizikosundan kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin başlatılan üç ayrı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HUMK.nun 275. (HMK’nun 266. maddesi) ve devamı maddeleri gereğince çözümü özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verilir, hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda, kalorifer tesisatı konusunda uzman olmayan mimar bilirkişiden alınan rapora itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş; kalorifer tesisatından anlayan makine mühendisi bilirkişi ile sigortalı üç ayrı dairedeki zararın tespiti için inşaat mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi heyetinden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, davalı işçi Ceyhun’un kalorifer tesisatını sökerken dikkatli ve tedbirli olup olmadığının, varsa kusurunun tespit edilmesi suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2)Davalı Hacer’in, binanın bodrum katındaki ortak alanda bulunan kalorifer tesisatından çıkan yangından kaynaklanan hasardan kat maliki olarak arsa payı oranında sorumlu olmasına rağmen bu davalı hakkındaki davanın reddedilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.