YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5745
KARAR NO : 2014/5212
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : Çay Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2013
NUMARASI : 2012/105-2013/11
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıya trafik sigortalı aracın, müvekkillerinin oğlu küçük O. E. K.’e çarparak ölümüne neden olduğunu belirterek davacılar için ayrı ayrı 3.000,00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı tarafın zamanaşımı def’inde bulunması üzerine yapılan inceleme sonucu davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmişse de, davalı tarafa dava dilekçesinin 13.06.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra 06.09.2012 tarihinde sunduğu dilekçe ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği savunmasında bulunduğu, dilekçenin davacı vekiline 04.10.2012 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davacı vekilinin iki haftalık süre içerisinde sunduğu
18.10.2012 tarihli dilekçede, davalı tarafın cevap dilekçesinin süresinde olmadığını, dilekçede ileri sürülen hususların savunmanın genişletilmesi mahiyetinde olduğunu ve buna muvafakat etmediklerini bildirdiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davanın esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken süresinde yapılmayan ve davacı tarafça da muvafakat edilmeyen davalının zamanaşımı def’i kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 7.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.