Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5503 E. 2014/14899 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5503
KARAR NO : 2014/14899
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : Bergama 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2012
NUMARASI : 2012/251-2012/331

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-

Hükmüne uyulan bozma ilamında, davalı Ali’nin borçlu Cuma’nın kardeşi olmasına, 6183 Sayılı Kanun’un 28/1 maddesinde bu derece akrabalar arasında yapılan tasarrufların bağışlama hükmünde sayıldığının ve iptale tabi olduğunun öngörülmesine, buna ilaveten davalı Ali’nin kardeşi olan borçlu Cuma’nın amme alacağının tahsiline imkan bırakmamak maksadı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olması nedeniyle de tasarrufun iptali gerekeceğine (6183 s.K m.30) işaret edilerek bu davalılar hakkındaki iptal hükmünün onanmasına ancak davalı Volkan hakkındaki davanın da 6183 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastı ile yaptığı tüm işlemlerin, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal olunacağı hükmünün nazara alınarak dava konusu taşınmazın davalı Ali tarafından davalı Volkan’a satışı işleminde davalı Ali’ye vekaleten borçlu davalı Cuma’nın hareket etmiş olması, söz konusu satışın 30.01.2008 tarihinde gerçekleşmiş olmasına karşın taşınmazı kiralayan sıfatı ile ortağı olduğu B.. Madencilik San. Tic. Ltd. Şti’ne 01.04.2009 tarihinde Ali’nin kiraya vermiş olması, davalı Ali ile davalı Volkan arasında kira ilişkisine dair geçerli bir belge de sunulmuş olması ve bu durumu haklı kılan her hangi bir hukuki ilişkinin varlığının iddia ve ispat edilmemiş olmasının olağan hayat tecrübelerine uygun düşmemesi bakımından davalı Volkan’ın borçlu Cuma’nın mali durumu ile alacaklıları ızrar kastını bilen veya bilebilecek kişilerden olduğu kabul edilerek davacının davasının kabulü ile davalılar arasındaki tasarrufun alacaklı davacının alacağına yetecek oranda iptaline karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir. Aynı kural 4. kişi için de geçerli olup somut olayda davalı taşınmazın dava dışı bir kişiye geçmiş olduğu belli olduğundan davacının temyiz dilekçesi de nazara alınarak davanın bedele dönüştürülerek 3. ve 4. kişilerin taşınmazı ellerinden çıkardıkları tarihteki gerçek değer ile sorumlu tutulmaları gerekirken yazılı şekilde iptale karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 03/11/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.