YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5434
KARAR NO : 2014/4181
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
MAHKEMESİ : Of Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mah.Sıf.)
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2010/398-2012/502
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili tarafından işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı işyerinin 05.07.2009 tarihinde çıkan yangın neticesinde tamamen yandığını, müvekkilinin demirbaş, emtia, cam kırılması ve iş durması zararı bulunduğunu, davalının zararın 10.150 TL kısmını karşıladığını, ancak daha fazla zararın bulunduğunu ileri sürerek, bakiye 23.450 TL zararın yangın tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yetkili mahkemenin Üsküdar Mahkemeleri olduğunu, davanın Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacıya 3.842,84 TL ve 6.157,16 TL tazminat ödendiğini, davacının zararını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulü ile 23.450,00 TL’nin 14.07.2009 temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki (2) ve (3) nolu bentler, davacı vekilinin aşağıdaki (4) nolu bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında yangın rizikosundan kaynaklanan bakiye tazminat istemine ilişkindir.
Kural olarak geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sigortacı sorumlu olduğu gibi rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın da
sigortacı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Ancak, sigortalı da rizikonun meydana geldiğini ve riziko sonucu oluşan zarar miktarını ispatlamalıdır. Özellikle ticarethanelerde ticari defterler, fatura, irsaliye gibi belgeler ve diğer kanıtlarla ispat külfeti yerine getirilmelidir. Bununla birlikte, sigorta ettirenin olayın hemen sonrasında iş yerinde bulunan mallarının mevcudiyetini mahkemece veya zabıtaca veyahut sigorta şirketine tespit ettirmek gibi bir zorunluluğu bulunmamaktadır. Buna rağmen, iş yerinde meydana gelen yangın sonucu zararın ne olduğunun belirlenmesi için riziko öncesi iş yerindeki mal mevcudunun ve riziko sonrası iş yerinde kalan mal mevcudunun ne olduğunun da bilinmesi gerekmektedir.
Somut olayda, market olarak ticari faaliyette bulunulan davacıya ait iş yerinde 05.07.2009 tarihinde yangın meydana geldiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık mevcut olmayıp, uyuşmazlık, yangın sonucu davacıya ait iş yerinde oluşan zararın miktarı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Of Vergi Dairesi 04/2009-06/2009 dönem geçici gelir vergisi beyanname ekindeki işletme hesap özetinde sigortalının 21.100 TL emtia stoğu bilgisi bulunduğundan, poliçe teminat limiti 20.000 TL üzerinden emtia hasarı hesaplanmıştır. Ancak, işletme hesap özetinde stok detayı bulunmamaktadır. Bu halde, sigortalı elindeki faturalı mallar dışında, yangın sırasında yanmış olduğundan faturası ibraz edilemeyen diğer emtia zararını, tüm ticari kayıtlar, emtia aldığı ve sattığı yerlerden yangın tarihinden geriye doğru temin edilecek faturalar, irsaliyeler, teslim belgeleri gibi belgelerle kanıtlamalı, buna göre gerçek zararın tespiti için muhasebeci bilirkişi ve sigorta hukukunda uzman bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmalıdır. Bu yolla gerçek zararın miktarı kesin olarak saptanamaz ise, dava tarihinde yürürlükte olan BK.nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca mahkemece, uygun bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmelidir.
3)Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.8.8.1.maddesi uyarınca sigortacı kesinleşmiş olan tazminat miktarını en geç bir ay içerisinde sigortalıya ödemek zorundadır. Buna göre davalı sigorta şirketinin temerrüt tarihinin ihbar tarihinden itibaren 1 ay sonra 06.08.2009 tarihi olarak belirlenmesi gerekirken faiz başlangıcı olarak 14.07.2009 tarihinin esas alınması da hatalı olmuştur.
4)Kabule göre de, davanın kabulüne karar verildiği halde bakiye harcın ve önceden alınan peşin harcın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, davacı üzerinde bırakılması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ve davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına, (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.