Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5337 E. 2014/5170 K. 07.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5337
KARAR NO : 2014/5170
KARAR TARİHİ : 07.04.2014

MAHKEMESİ : Antalya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2010/483-2012/424

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacının yönetimindeki motosiklete çarparak araçta yolcu olarak bulunan eşinin ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek, 10.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatı ile 20.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, sabit görülmeyen maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat talebinin ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
O halde, meydana gelen olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da göz önünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen miktarda, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde ve talebin aynen kabul edilmesi suretiyle fahiş manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı şirkete geri verilmesine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.