Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/526 E. 2014/9811 K. 23.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/526
KARAR NO : 2014/9811
KARAR TARİHİ : 23.06.2014

MAHKEMESİ :İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ :29/05/2012
NUMARASI :2002/819-2012/136

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar A.. D.. ve A.. D.. vekili ile G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, müvekkili Münire’nin eşi, diğer müvekkillerinin babası A.. A..’ın, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu özel halk otobüsünde yolcu olarak bulunduğu esnada açık bırakılan yolcu kapısından düşerek hayatını kaybettiğini belirterek ıslahla birlikte davacı eş Münire için 32.028,77 TL, davacı Gülcan için 613,85 TL, davacı Fehime için 2.544,94 TL, davacı Y. Z. için 3.612,25 TL, davacı Y. E. için 3.612,25 TL, davacı Mehmet için 4.769,48 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile davacı eş Münire için 4.000,00 TL, davacı
çocukların her biri için 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar A.. D.. ve A.. D.. vekili, kazanın meydana gelmesinde desteğin tamamen kusurlu olduğunu, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı K. Sigorta AŞ’nin, yargılama aşamasında iflas etmesi nedeniyle yerine G.. H.. davaya dahil edilmiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulüne, davacı M.. A.. için 32.028,77 TL, Davacı G.. A.. için 613,85 TL, Davacı F.. A.. için 2.544,94 TL, Davacı Y.. A.. için 3.612,25 TL, Davacı Y.. A.. için 3.612,25 TL, Davacı Mehmet Abak için 4.769,48 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen olay tarihi olan 25/08/2002 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte, davalı K. Sigorta AŞ yönünden 27/11/2002 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına, davacı eş M.. A.. için 2.000,00 TL, davacı çocukların her biri için 1.000,00’er TL manevi tazminatın 25/08/2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar A.. D.. ve A.. D..’den müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar A.. D.. ve A.. D.. vekili ile G.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, ayrıca aktüerya bilirkişi raporu hükme esas alınarak davalının 3/8 oranında kusurlu olduğunun kabul edilmiş olması gözetildiğinde kararın gerekçesinde davalının 2/8 oranında kusurlu olduğunun yazılmasının maddi hatadan kaynaklandığının anlaşılmasına, destek ile davalılar arasındaki ilişkinin taşıma sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle davanın 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunmasına, ıslahın zamanaşımı süresi içerisinde yapılmış olmasına göre, davalılar A.. D.. ve A.. D.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı G.. H..nın temyizine gelince;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Usul hükümlerine göre, davada taraf olmayan bir kimsenin lehine veya aleyhine hüküm tesis edilmesi mümkün değildir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez.
Somut olayda; birleştirilen davada davalı olan K. Sigorta AŞ’nin iflas ettiğinin anlaşılması üzerine davacılar vekili tarafından ıslah dilekçesi ile G.. H.. davaya dahil edilmiş, mahkemece de aleyhine hüküm tesis edilmiştir. Hakkında usulüne uygun açılmış bir dava olmadığı halde, G.. H.. aleyhine hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma nedenine göre davalı G.. H.. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar A.. D.. ve A.. D.. vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı G.. H.. vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı G.. H..na geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 2.896,14 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar A.. D.. ve A.. D..’den tahsiline 23.6.2014 gününde Üye E.S.Baydar’ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.

-KARŞI OY-

Davaya konu trafik kazasının gerçekleştiği 25.08.2002 ve dava tarihi 22.11.2004 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasasının 108/c maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacının iflası halinde, sigortacının ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için Türkiye Sigorta Reasürans Şirketleri nezdinde oluşturulan Garanti Fonuna” başvurulacağı,
Yine haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte iken daha sonra kaldırılan Karayolları Trafik Garanti Sigorta Hesabı Yönetmeliğinin 8/e maddesinde de “kanunun 108.maddesinin c bendine göre ödemekle yükümlü olduğu tazminat tutarları ve maddi zararların” Fonun Giderleri arasında bulunduğu düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı gerçek kişilerin sürücü ve işleteni olduğu 31 TZ 454 plakalı araç 25.08.2002 kaza tarihini de kapsar şekilde 10.04.2002-10.04.2003 tarihleri arasında geçerli olmak üzere davalı K. Sigorta A.Ş.’ye ZMSS poliçesi ile sigortalanmıştır.
Davanın açıldığı 22.11.2004 tarihinde davalı K. Sigorta A.Ş’nin taraf ehliyeti bulunmaktadır (HMK.50).
Davalı sigorta şirketinin, Kadıköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesince iflasına karar verilmiş olup, iflas kararı yargılama sırasında kesinleşmiştir.
Sigortacının iflası nedeniyle davacılar eldeki tazminat davası yönünden seçimlilik hakka sahip olup dilerlerse İİK 194 vd.maddeleri hükümlerine göre davayı iflas idaresine yöneltebilecekleri gibi dilerlerse dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 2918 sayılı yasanın 108/c maddesine göre Garanti Fonuna da tevcih edebilirler.
Davacılar seçimlik haklarından davanın Garanti Fonuna yöneltilmesi hakkını kullanmışlardır.
Bilindiği üzere taraf ehliyeti, davada taraf olabilme, usuli hukuki ilişkinin süjesi olabilme ehliyetidir. Taraf ehliyetine sahip olan kişi davada davacı veya davalı olabilecektir.
Taraf ehliyeti dava şartı olup davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınacaktır.
Eğer taraf ehliyeti, dava başında mevcut iken daha sonra ortadan kalkmışsa bu durumda davanın hemen reddedilmeyip hakim diğer tarafa, tarafın mirasçılarına (yasal haleflerine) karşı davaya devam edebilmesi için süre vermesi gerekir. Davaya süresi içinde devam edilmemişse dava taraf ehliyetinin sona ermesi sebebiyle reddedilir. (Medeni Usul Hukuku-Canıtez-Atalay-Özekes sh.207)
Davanın açılmasından sonra davanın taraflarında değişiklikler olabilir. Ya dava açıldıktan sonra, davanın taraflarından birisinin yanına yeni kişiler katılarak bir dava arkadaşlığı biçiminde davaya devam edilmesi veya davacı veya davalının yerine bir ve birkaç kişinin geçerek davaya bu kişiler tarafından veya onlara karşı devam edilmesi şeklindedir.
Davanın taraflarında değişiklik ya iradi olarak tarafların anlaşması üzerine veya kanunen olabilir.
Davanın tarafı tüzel kişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi de taraf değişikliğini gerektirebilir. (Medeni Usul Hukuku-Canıtez-Atalay-Özekes sh.207)
Somut uyuşmazlıkta; dava taraf ehliyetine sahip olan K. Sigorta A.Ş. aleyhinde usulüne uygun şekilde açılmış olup yargılama sırasında davalı sigorta şirketinin iflasına karar verilmesi nedeni ile taraf ehliyeti son bulmuştur. Mülga 2918 sayılı yasanın 108/c maddesi gereğince Garanti Fonu, iflas eden sigorta şirketi yerine yasal halef olarak kain olmuştur. Yargılama sırasında yasa gereği gerçekleşen taraf değişikliği nedeniyle müflis sigorta şirketinin halefi olarak Garanti Fonunun davaya dahil edilmesi ve hakkında hüküm tesisinde usul hükümlerine aykırılık söz konusu değildir.
Aksinin düşünülmesi davayı taraf ehliyetine sahip sigorta şirketine yönelterek dava açan davacıya, yargılama sırasında kendisi dışında gerçekleşen nedenlerle davalının taraf ehliyetini kaybetmesinin sonuçlarını yüklemek gibi hukuken cevaz verilemeyecek bir durumun ortaya çıkmasına sebep olacaktır.
Açıklanan nedenlerle dahili davalı G.. H..nın temyiz itirazlarının reddi ile aleyhindeki kararın onanmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.