YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/525
KARAR NO : 2014/1135
KARAR TARİHİ : 04.02.2014
MAHKEMESİ : Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/05/2012
NUMARASI : 2008/267-2012/146
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı ve davalı B..Sigorta A.Ş. vekilince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 4.2.2014 Salı günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacının yaralandığını, ticari emtiasının da zarar gördüğünü açıklayıp, 20.107 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen, 10.000 TL manevi tazminatın davalı F.. ve K.. Uluslararası Nak.Tic.Ltd.Şti.’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kısmen kabulü ile, 1.000 TL manevi tazminatın davalı K..Uluslararası Nak.Tic.Ltd.Şti. ve Ferman’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı K.. Pet. Ür. Nak. İnş. ve Tur.İt.İh.San. ve Tic.Ltd.Şti.
hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkındaki maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.681,24 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline (davalı sigorta şirketi 20.000 TL poliçe limitinden 10.000 TL ödemiş olduğundan kalan 10.000 TL ile sorumlu olmasına) karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına, TTK 781 maddesi düzenlemesine göre, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının “sigortanın kapsamı” başlıklı A.1. maddesi uyarınca, Sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder. Kaza tarihinde zorunlu mali sorumluluk sigortası maddi zarar teminat limiti araç başına 10.000 TL olmasına rağmen mahkemece kaza başı teminat limiti olan 20.000 TL nin esas alınması isabetli değildir.
3-2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 99/1 maddesi ile Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasının Genel Şartlarının B-2 maddelerinde sigortacının zarar giderim yükümlülüğü, zararın ihbarı ve gerekli belgelerin sigortacıya bildirildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortasının poliçe limiti dahilinde tazminatı ödemekle yükümlü olup, bu sürenin sonunda ödeme yapılmadığı takdirde temerrüt gerçekleşeceği öngörülmüştür. O halde, davalı sigorta şirketine davacı tarafından dava tarihinden önce yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığının tespiti ile yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda temerrüt tarihinin belirlenmesi, ihbar bulunmadığı taktirde dava tarihinde temerrüde düşürülmüş olduğunun kabulü gerekirken, yazılı olduğu şekilde davalı sigorta şirketinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulması doğru olmamıştır.
4-Mahkemece, dava dilekçesinde avans faizi talep edilmiş olup, kazaya neden olan aracın kamyon olması ve ticari faaliyette kullanıldığı sırada ticari emtianın zararına neden olunması nedeniyle, ticari işlerde uygulanması gereken avans faizine hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin, 4 numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı ve davalı B.. Sigorta A.Ş. yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı B..Sigorta A.Ş.’ne geri verilmesine 4.2.2014 günü oybirliği ile karar verildi.