Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5237 E. 2013/7829 K. 27.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5237
KARAR NO : 2013/7829
KARAR TARİHİ : 27.05.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün miktar itibariyle kesin olduğu bildirilerek davacı vekilinin temyiz isteminin 06.12.2012 tarihli ek kararla reddine karar verilmiş, bu ek kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü :

– K A R A R-

Davacı maliki ve sürücüsü olduğu aracın davalılardan …’in maliki, …’nın sevk ve idaresindeki aracın tam kusurlu olarak çarpması nedeniyle hasarlandığını bildirip 1.546,00 TL hasar bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, dava konusu aracın satımı hususunda vekalet verdiğini ancak noter satışının gerçekleşmediğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … Dava konusu aracın sürücüsünün kendisinin olduğunu aracın sigortası ve muayenesi olmadığı için kaza sonrası olay yerini terk ettiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 1.485,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline, davalı … hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine mahkemece miktar itibariyle hükmün kesin olması nedenine dayanılarak temyiz isteminin reddine karar verilmiş bu defa temyiz isteminin reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece, ek karar ile davacı vekilinin temyiz isteminin hükmün kesin olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; 6100 Sayılı HMK.nun 450. maddesi uyarınca 1086 sayılı HUMK ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırıldığından temyize konu miktar yönünden dava temyiz kesinlik sınırı içinde kalmadığından anılan ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilerek, dosyanın esasına yönelik olarak yapılan temyiz incelemesinde;
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 297/1-2.maddeleri uyarınca, mahkeme kararında; hüküm sonucunun, taraflara yükletilen hak ve sorumlulukların şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi gerekir. Hükmün tefhim edildiği 16.10.2012 tarihli kısa kararda “Açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddine,sair hususların gerekçeli kararda hüküm altına alınmasına,”şeklinde taraflara yükletilen hak ve yükümlülükler ile hangi davalı hakkında ne karar verildiği gösterilmeden hüküm kurulmuştur.
Gerekçeli kararı içeren hüküm fıkrasında ise “davanın kısmen kabul, kısmen reddine, 1.485,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı … aleyhinde açılan davanın reddine” şeklinde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturacak biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bu husus yukarıda açıklanan yasa maddelerine aykırılık teşkil ettiğinden ve hükmün esasını oluşturan kısa kararda taraflara yükletilen hak ve yükümlülükler ile hangi davalı hakkında ne karar verildiği gösterilmediğinden usul ve yasaya aykırı olarak kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine dair 06.12.2012 günlü ek kararın ortadan kaldırılmasına, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.