Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5190 E. 2014/4856 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5190
KARAR NO : 2014/4856
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/01/2013
NUMARASI : 2009/271-2013/22

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde, davacı vekili ve davalılar H.. Ç.., Ö.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili asıl ve birleştirilen davada, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda davacının yaralandığını ileri sürerek 20.962,00 TL işgücü kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden, 60.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporlarına göre, davanın kısmen kabulü ile 20.962,00 TL işgücü kaybı tazminatının davalı sigorta şirketinden, 7.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalılar H.. Ç.., Ö.. Ç.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekili ve davalılar H.. Ç.., Ö.. Ç.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazsından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı Hicret meydana gelen kazada yaralanmış, tazminat istemini içeren dava, yaşının küçük olması nedeniyle velayeten annesi ve babası tarafından açılmıştır. Ancak yargılama sırasında davacı reşit olduğundan dava ehliyeti kazanmıştır. Bu durumda davacının kendisi ya da vekili aracılığıyla yargılamayı sürdürmesi gerekmektedir. Davacının vekil tayin ettiğine ilişkin vekaletname dosyada yer almamaktadır. Mahkemece dava şartına ilişkin bu eksiklik yerine getirildikten sonra yargılamaya devam ederek hüküm kurulması gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davalılar Hasan ve Ö.. Ç.. aleyhine açılan ve birleştirilmesine karar verilen dosyada, davalılara birleştirme kararı tebliğ edilmemiş, birleştirme kararından sonra da duruşma günü bildirilmeksizin, davanın davalıların yokluğunda sonuçlandırılmış olması da doğru görülmemiştir.
4-Kaza sonrasında düzenlenen kaza tespit tutanağında asli kusur davalı araç sürücüsüne verilmiş, ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı yayanın % 65 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece konusunda uzman bilirkişilerden kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporu arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde alınacak rapor sonucuna göre kusur oranları konusunda karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalılar H.. Ç.., Ö.. Ç.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle re’sen, 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar Hasan ve Ö.. Ç.. vekilinin, 4 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar Hasan ve Ö.. Ç.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılar Hasan ve Ö.. Ç..’a geri verilmesine 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.