Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/5169 E. 2014/6553 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5169
KARAR NO : 2014/6553
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Kilis 1.Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/10/2012
NUMARASI : 2010/1015-2012/960

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı ve davalı I. Sigorta A.Ş vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 29.04.2014 Salı günü davacı vekili Avukat Ç.İ.geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.

-K A R A R-

Davacı vekili, davacının davalıların sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu motosiklette yolcu olarak bulunduğu sırada meydana gelen tek taraflı kazada davacının yaralandığını, 240.000,00 TL. maddi, 60.000,00 TL. manevi zararı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 1.000,00 TL. maddi, 60.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminatı talebini 54.065,30 TL. olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, kusur oranı ve tazminat miktarını kabul etmediklerini, davacının başvurusu üzerine davacıya % 75 kusur oranına ve %43 maluliyet oranına göre 54.436,00 TL. ödem yapıldığını, davacının davalıyı ibra ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı duruşmalara katılmamış, savunma yapmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat talebi yönünden 54.065,30 TL. maddi tazminatın davalılardan tahsiline, 1.000,00 TL. manevi tazminatın davalı M.. B..’tan tahsiline, sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, aktüer bilirkişi raporuna, davalı sigorta şirketi tarafından yargılama aşamasında yapılan ödemeye ilişkin ibranamenin makbuz hükmünde bulunmasına göre davacı vekili ile davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekili dava dilekçesinde davacının kazada yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, dava değerini 61.000,00 TL. olarak göstermiş, açıklama bölümünde davacının 240.000,00 TL. Maddi zararı, 60.000,00 TL. manevi zararı bulunduğunu belirtmiş, dilekçenin sonuç bölümünde ise fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 240.000,00 TL. maddi zararın 1.000,00 TL. sını, 60.000,00 TL. manevi zararın 1.000,00 TL’sını talep etmiş, 23.11.2010 tarihli harç makbuzu ile toplam 61.000,00 TL. dava değeri üzerinden harç ödemiştir. Islah dilekçesinde dava dilekçesi ile 60.000,00 TL. manevi, 1.000,00 TL. maddi tazminat istediklerini belirterek maddi tazminat taleplerini 54.065,30 TL. olarak ıslah etmiş, mahkemece dilekçe üzerine alınması gereken harç olmadığı yazılarak ıslah edilen miktar üzerinden harç alınmamıştır. Tüm bu açıklanan hususlara göre davacının dava dilekçesi ile 60.000,00 TL. manevi tazminat talep ettiği ve buna göre harç yatırdığı halde davacının dava dilekçesinde 1.000,00 TL. manevi tazminat talep ettiği kabul edilmek suretiyle meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elem, olayın meydana geliş şekli, davacının maluliyet oranı ve davalının kusur oranı ile orantısız şekilde çok az manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
3-Davacı dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminat istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 54.065,30 TL olarak artırmış olup mahkemece ıslah edilen bölüm yönünden eksik harç ikmal ettirilmeden 492 sayılı yasanın 30.maddesine aykırı şekilde ıslah edilen kısım içinde davanın kabulüne karar verilmesi doğru bulunmamıştır.
4-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle bu gibi taşımalarda mülga 818 sayılı BK 43.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hakim tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilsede bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. BK’nun tazminat miktarının tayini başlıklı 43.maddesi hakimin tazminatın türünü ve kapsamını durumun gereğini ve kusurun ağırlığına göre belirleyeceği hükmüne haiz olup, 2918 sayılı yasanın 87.maddesinde de yaralanan ve ölen kişi hatır için karşılıksız taşınmakta ise işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluğun genel hükümlere tabi olduğu öngörülmüştür.
Somut olayda, davacı arkadaşı olan davalının motorsikletinde yolcu iken gerçekleşen trafik kazasında yaralanmış olup davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde şartları oluştuğundan hatır indirimi yapılmasını savunmuştur.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hatır savunmasının mahkemece değerlendirilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin, 3 ve 4 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle de davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 29.4.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.