YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5145
KARAR NO : 2014/4351
KARAR TARİHİ : 25.03.2014
MAHKEMESİ : Doğubayazıt Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2011/202-2012/447
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda müvekkillerinin desteğinin hayatını kaybettiğini ileri sürerek, toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının ve 95.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan ticari faizi ile müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan yasal faizi ile tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile
hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Somut uyuşmazlıkta kazanın meydana gelmesindeki kusur oranları tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığından hükmedilen manevi tazminat yetersizdir.
3-Dava dilekçesi ile ticari faizi talep edilmiş olup, kazaya neden olan aracın kamyon olması ve ticari faaliyette kullanıldığı sırada zarara neden olunması nedeniyle, ticari işlerde uygulanması gereken ticari faize hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 25.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.