YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5
KARAR NO : 2014/602
KARAR TARİHİ : 20.01.2014
MAHKEMESİ :Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ :19/09/2012
NUMARASI :2010/589-2012/401
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirkete trafik (ZMSS) sigortalı aracın tam kusuruyla sebebiyet verdiği trafik kazasında karşı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır derecede yaralanarak % 92 oranında maluliyete uğradığını, tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini ileri sürerek, ıslahla birlikte, poliçe limiti dahilinde 150.000,00 TL. maluliyet tazminatı ile 150.000,00 TL. tedavi giderinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın yetki ve esas yönünden reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, poliçe limiti itibariyle davanın 150.000,00 TL. maluliyet, 150.000,00 TL. tedavi gideri olmak üzere, toplam 300.000,00 TL. tazminat yönünden kabulüne, alacağa 15.7.2010 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMSS Genel Şartlarının C.7.maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; sigorta poliçesi İzmir’de düzenlenmiş olup, dava konusu trafik kazası İzmir-Menderes’te meydana gelmiş ve davalı sigorta şirketinin merkezinin İstanbul ilinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı vekili süresi içinde verdiği cevap dilekçesinde mahkemenin yetkisine de itiraz etmiştir.
Bu durumda, mahkemece, davanın yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-) Bozma neden ve şekline göre, temyiz eden tarafların bu aşamada diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı S. Sigorta A.Ş’ne geri verilmesine 20.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.