YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4632
KARAR NO : 2014/946
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/247-2012/289
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi Ö..Ö’in, davalıya hayat sigorta poliçesi ile sigortalı iken vefat ettiğini, başvuruya rağmen davalı sigorta şirketinin poliçe teminat bedelini ödemediğini belirterek 10.000,00 TL’nin ihtar tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, sigortalının vefatı halinde sigorta bedelinden öncelikle yararlanma hakkının D.. AŞ’ye ait olduğunu, davacıların aktif husumet ehliyetlerinin bulunmadığını, sigortalının ölüme neden olan hastalığını gizlemesi nedeniyle sigorta teminatının ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne, 10.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 29/02/2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davanın dayanağını oluşturan sigorta poliçesinde D..G……A….Şubesi dain ve mürtehin olarak gösterilmiştir. Bu durumda adı geçen bankanın, rehin hakkı bulunduğundan sigortadan tazminat talep etme hakkı da öncelikle ona ait olup, sigortalı ancak lehine rehin verilen alacaklının açık muvafakatini almak şartıyla tazminat isteme hakkına sahip olur. Bu durumda mahkemece, dava dışı bankadan, davanın açılmasına ve tazminatın davacıya verilmesine muvafakati olup olmadığı konusu araştırılmalı, muvafakati sağlandığı takdirde yargılamaya devam edilerek davanın sonuçlandırılması, aksi halde davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir.
2-Kabule göre de; H… S…rı Genel Şartları’nın B.4 Maddesi gereğince, bütün belgelerin sigorta şirketine verilmesinden sonra sigortacı, sözleşme hükümlerine göre ödenmesi gereken kesinleşmiş tazminatı on gün içinde hak sahiplerine ödemek zorundadır. Bu durumda mahkemece, davacılar vekilinin, davalı sigorta şirketine sigorta teminatını ödemesi hususunda noter vasıtasıyla gönderdiği ihtarın davalıya tebliğ edildiği 25/02/2010 tarihinden itibaren 10 gün sonrasında temerrüde düştüğü kabul edilerek davacılar yararına bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 03/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.