Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/4419 E. 2014/3826 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4419
KARAR NO : 2014/3826
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/06/2007
NUMARASI : 2005/340-2007/260

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda davacı Özlem’in yaralandığını ileri sürerek, 150,00 TL maddi ve kendisi için 25.000,00 TL ,annesi Neriman için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre davalı sigorta şirketi aleyhine açılan davanın feragat nedeni ile reddine, davacı Neriman yönünden tazminat isteminin reddine, davanın kısmen kabulü ile 100,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı M.. A.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava trafik kazasından kaynaklanan yaralanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı M.. A..’a dava dilekçesi tebliği T.K’nun 35. maddesine göre ceza yargılamasında bildirdiği adrese yapılmıştır. Ancak yargılama sırasında bu adresin davalının yerleşim yeri olmadığı anlaşılmıştır. Davalının adres araştırılması yapılıp dava dilekçesi tebliği sağlanarak taraf teşkili sağlanmak suretiyle yargılamaya devam edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre ise, davacı kaza sonrasında sürekli işgücü kaybına uğradığını ileri sürerek dava açmıştır. Maluliyet oranının belirlenmesi için Adli Tıp Kurumu tarafından Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü esas alınarak düzenlenecek sağlık kurulu raporuna göre maluliyet oranı belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı M.. A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı M.. A.. yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı M.. A.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı M.. A..’a geri verilmesine 18.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.