YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/436
KARAR NO : 2014/904
KARAR TARİHİ : 03.02.2014
MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2012
NUMARASI : 2012/276-2012/131
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 17.12.2013 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı Şirket vekili, davalı borçlu “F..H.. ve O..K.. Şirketi A.. H..” aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun ortağı ölen F..H..tarafından borçlu şirket hisselerinin davalılar Mustafa ve Yeşim’e devrine ilişkin tasarrufun ayrıca sahip olduğu taşınmaz hissesinin davalı M..F..’ye satışına ve dava dışı muris Gülten’in ölümü ile de davalı A..N.. ve borçlu muris Fehmi’ye isabet eden hisselerin de davalı M..F..’ye satışına ilişkin tasarrufların iptalini ancak taşınmazın elden çıkarılmış olmasından dolayı davalı M..F..nin bedel ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı M.. F..vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davacının dayandığı takipte borçlu kolektif şirket ortağı iken hissesini devreden muris Fehmi hakkındaki takibin iptaline karar verilmiş olduğu ve dava konusu tasarrufların da borcun doğumundan önce gerçekleştiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK.277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da “iyiniyet kurallarına aykırılık” nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
İcra ve İflas Kanununu 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötüniyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için borcun, iptali istenen tasarruftan önce doğması dava önkoşulu olup mahkemece res’en araştırılmalıdır. Dava koşulu gerçekleşmediği takdirde işin esası hakkında hüküm kurulamaz. Somut olayda davacı alacaklının icra takibindeki alacağının, cari hesap sözleşmesine dayalı olarak alındığı belirtilen çeklere dayalı olduğu ve cari hesap özetinin bir bölümünün de dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda cari hesap üzerinde inceleme yapılmadan başka bir ifade ile takip dayanağı çeklerin vadeli olarak düzenlenip düzenlenmediği belirlenmeden tasarrufun borcun doğum tarihinden önce yapıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Davada borçlu konumunda bulunan “F..H.. ve O..K.. Şirketi A…H…” isimli şirket iki ortaktan kuruludur. Bunlardan biri Ahmet diğeri ise Fehmi’dir. Şirketin bir ortağı olan Fehmi için takibin iptal edilmiş olması diğer ortak olan Ahmet hakkındaki takibin de ortadan kalktığı anlamına gelmez. Bundan dolayı takibin ortaklardan biri açısından ayakta olduğu ve davacının alacağının tahsiline yönelik açtığı bu davaya devam ile bir karar verilmesi yerine yazılı gerekçelerle davanın reddi isabetli değildir.
Kabule göre de dava şartı yokluğundan red kararı verildiği halde maktu yerine nisbi vekalet ücreti takdir edilmesi dahi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 03/02/2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.