YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4322
KARAR NO : 2014/4182
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2010/794-2012/505
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili, davalı Novalit Elek. A.Ş vekili ve davalı İ.. D.. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Sabahattin Taşar’ın sevk ve idaresindeki araçla, davalıların trafik sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın 17/11/2008 tarihinde karıştığı trafik kazasında murisin vefat ettiğini, davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik davacı baba Raif için 15.000,00 TL maddi 25.000,00 TL manevi, anne Leman için 15.000,00 TL maddi, 25.000,00 TL manevi, kardeş Cihan için 7.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi, kardeş Canan için 7.000,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, davacı baba ve annenin destekten yoksun kalma zararları bulunduğu gerekçesiyle davacı baba Raif için 15.000,00 TL, Leman için 15.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, davacılar Cihan ve Canan’ın maddi tazminat taleplerinin
reddine, baba Raif ve anne Leman için ayrı ayrı 10.000 TL, kardeşler Cihan ve Canan için ayrı ayrı 5.000 TL manevi tazminatın E. Sigorta dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili, davalı N. Elek. A.Ş. vekili ve davalı İ.. D.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delilerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı N. Elek. A.Ş. vekili ve davalı İ.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2)Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK’nun 45/2 maddesi gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder. Davacılar vekili, desteğin ölmeden önce “Aday Denizcilik Nak. Ltd. Şti” adında şirketi olduğunu ve aylık 5.000 TL geliri bulunduğunu iddia etmiştir. Mahkemece alınan 02.07.2012 tarihli ek bilirkişi raporuna göre anılan şirket var ise murislere intikal edeceğinden davacıların şirket ile ilgili gelir zararı bulunmadığı görüşünün benimsenmesi ve bu şirket hakkında araştırma yapılmaması doğru olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, davacılara murisin şirketi olup olmadığı ve sürekli geliri konusunda varsa elindeki diğer delillerini ibrazı için ispat imkanı verilmeli, şirketin adı tam olarak belirlenerek, olay tarihi itibariyle ticaret sicilindeki kayıtları getirtilmeli, murisin bu şirketin ortağı veya müdürü olup olmadığı belirlenmeli, gerekirse şirket kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmalı, limited şirket ortağı olduğunun belirlenmesi halinde murisin, kişisel yetenek ve emeğinin şirket gelirine katkısı belirlenmeli, murisin geliri tespit edilemediği halde aynı nitelikteki bir şirkette aynı nitelikte çalışan kişinin elde edeceği gelir araştırılarak desteğin ölmeden önce şirket ile ilgili geliri tespit edildiği durumda uzman aktüer bilirkişiden yeniden bilirkişi raporu alınmalıdır. Mahkemece, bu yönler gözetilmeden, yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3) Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, B.K.’nun 47. TBK.56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. Davacılar murisinin kazada kusurunun olmadığı gibi hususlar dikkate alındığında, tüm davacılar yönünden takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı N.Elek. A.Ş. vekili ve davalı İ.. D.. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 2.757,60 TL kalan harcın temyiz eden davalılar N.Elek. İlt. San. Dan. ve Tic A.Ş’nden alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.