Yargıtay Kararı 17. Hukuk Dairesi 2013/4313 E. 2014/6996 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4313
KARAR NO : 2014/6996
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2009/717-2012/645

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan E.. Ş..’in davalılardan ….Tarım Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti’nin maliki, F.. K..’ın sevk ve idaresindeki aracın çarpması sonucu vefat ettiğini belirtip, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere destekten yoksun kalma, tedavi ve cenaze giderleri için 1.000,00 TL maddi tazminat ile müvekkillerinin her biri için 30.000,00’er TL’den toplam 90.000,00 TL manevi tazminatın 01.08.2007 kaza tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 06.11.2012 günlü ıslah dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 21.332,43 TL’ye yükseltmiştir.
Davalılar …..Tarım Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti. ve F.. K.. vekili, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davacıların maddi tazminat taleplerinin kabulü ile C.. Ş.. için 8.897,18 TL, G.. Ş.. için 12.435,25 TL olmak üzere toplam 21.332,43 TL’nin 01.08.2007 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminata ilişkin davalarının ise kısmen kabulü ile davacılardan C.. Ş.. için 10.000,00 TL, G.. Ş.. için 10.000,00 TL ve G..K.. için 5.000,00 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL manevi tazminatın 01.08.2007 olay tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve özellikle, müteveffanın kardeşi olan davacı G..K.. (Ş…) yönünden manevi tazminatın takdirinde 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nesafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinde, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak destekten yoksun kalma tazminatı, tedavi gideri ve cenaze masrafı olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminat talebinde bulunulmuştur. Islah dilekçesinde ise, aktüerya raporuna göre davacıların 21.332,43 TL maddi zararının olduğunun belirlendiği belirtilerek tazminat taleplerini 21.332,43 TL’ye yükselttiklerini bildirilmişse de, raporda sadece destekten yoksun kalma zararı hesaplanmış olup talep edilen cenaze ve tedavi giderleri hesaplanmamıştır. Mahkemece, anılan bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş, davacının cenaze gideri ve tedavi masrafı taleplerine yönelik olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Bu durumda mahkemece, bu konu ile ilgili davacılar vekilinden açıklama istenmeli, delilleri toplanmalı ve gerektiğinden bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre tedavi gideri ve cenaze masrafı taleplerine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-BK.’nın 47. maddesi (6098 sayılı BK’nun 56. md.) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile ölenin ailesine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, mahkemece mütevefranın anne ve babası olan davacılar C.. Ş.. ve G.. Ş..’in her biri için 10.000,00.-TL’den toplam 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, davacılar C.. Ş.. ve G.. Ş.. için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken somut olay ile bağdaşmayacak şekilde düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 2.203,64 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 5.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.