YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4312
KARAR NO : 2014/5178
KARAR TARİHİ : 07.04.2014
MAHKEMESİ : Besni 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2004/432-2012/428
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı H.. S.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, müvekkillerinin müşterek çocuğu Özge’nin, davalıların trafik sigortacısı, işleteni ve sürücüsü olduğu aracın 16/06/2004 tarihinde çarpması sonucu vefat ettiğini ileri sürerek, şimdilik 6.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı H.. S.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, yargılama sırasında davacılara toplam 9.700 TL ödeme yaptıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, kazada davalı sürücünün 4/8, yaya küçüğün 4/8 oranında kusurlu olduğu, yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından davacılara maddi tazminat ödendiğinden konusuz kalan maddi tazminat talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacı baba için 15.000 TL, davacı anne için 15.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hüseyin’den tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. S.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların 08.06.2011 tarihli yenileme dilekçesi, kendisini vekille temsil ettiren ve vekaletnamesi de dosya içerisinde bulunan davalı H.. S.. vekili Avukat F. N.’a tebliğ edilmeden karar verilmiştir. Anayasanın 36., HMK 27 (HMUK 73) maddelerinde de açıklanan savunma hakkını kullanabilmesi için dava dilekçesi gibi yenileme dilekçesinin de Tebligat Yasası ve ilgili Tüzük hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi zorunludur. Kamu düzenine ilişkin bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün davalı H.. S.. yönünden bozulması gerekmiştir.Bozma neden ve şekline göre davalı H.. S.. vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.. S.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı H.. S..’ya geri verilmesine 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.