YARGITAY KARARI
DAİRE : 17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4290
KARAR NO : 2014/4678
KARAR TARİHİ : 31.03.2014
MAHKEMESİ : Denizli 3. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/06/2012
NUMARASI : 2011/783-2012/591
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın davacıların babası olan Ali Özdemir idaresindeki araca çarparak ölümüne neden olduğunu ileri sürerek, her davacı için 3.000,00’er TL. manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili ile diğer davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların taleplerinin 700,00’er TL. manevi tazminat yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
BK.’nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Somut olayda, davalı tarafa ait aracın 01.8.2009 tarihinde tali kusurlu olarak sebebiyet verdiği olayda, davacıların babası olup olay tarihinde 48 yaşında olan Ali Özdemir vefat etmiş, geride 1985 ve 1987 doğumlu davacıları bırakmıştır. O halde, olaydaki kusur durumu ile meydana gelen ölüm sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalının sorumluluğun niteliği de göz önünde tutularak, davacılar için olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşecek şekilde hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 31.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.